Uykularımı kemiren bir Fareyle uyumuyorum artık.
Çiçekli bahçeme dönüp, uyubilmenin tadını çıkarıyorum.
Terleme ve mide bulantılarıyla harmanlanmış rüyalarımı da terk ediyorum.
Fakat ne zaman uzaklara dalsam,
bir yerlerde aç kalanları, utananları,
Bana Şair diyorlar.
Eski kaynaklara baktım az evvel,
“Artan” demekmiş Şair.
Bana Şair diyorlar.
Şairlere, yalancı.
Şair diyenler imiş asıl yalancı.
Her şeyin bir sonu varmış.
Çok zaman sonra anladım, bir sonumuz yokmuş.
Ne olacağız diye beklemiyorum artık.
Çünkü; Sorguya birlikte çekileceğiz.
Ne olacaksa biz birlikteyken olacak.
Birlikteyken yenilecek Elmalar.
Neden sığamıyorum?
Ben mi sığamıyorum?
Yoksa kafamın içinde bir türlü yerini bulamayan, kelimeler mi sığmıyor?
Neden kafamın içinde sürekli çatışıyorlar?
Uyumama izin vermiyorlar..
Polisi arıyorum.
Tadı kaçtı.
Bir şiire böyle tatsız başlanmazdı.
Çayıma iki şeker atmayı bıraktım.
Sağlıklı yaşamaya çalıştığımdan değil, yaşamaya çalıştığımdandı.
Tatsız kahveler içildi plastik masalar da.
Uykumu kaçırınca, gecenin de pek bi tadı kalmadı.
Hakikat, sisli bir havada çok uzaklardan kıyıya seyir eden Gemi.
Umut, sisli bir havada çok uzaklardan bir görünüp bir kaybolan geminin kendi kıyısına yaklaşacağını zanneden, yalnız Ada.
Beklenti, sisli bir havada öyle yitik, öyle terkedilmiş bir Ada'nın kıyısında..
Vakti geldi.
Bilmeye hakkınız var.
Bazı şeyleri hiç bir zaman anlayamayacağınızın hüznünü, diyorum.
Kavgaya tutuşan iki sokak çocuğunu ayırmak,
sakinleşmeleri için başlarını okşamak,
uzun zamandır su ile ilişkisinin kesildiğini anlamak yani.
---
Ey yerlerin bin kat altından,
Mele-i alâ ya uzanan,
Her şeyin hükümdarı,
Günlerden Pazardı ertesiydi önemi olmayan bir gün.
saatler kaçıyor mu geçiyor mu konu bu değil
bu sayfayı açtıran bir müzik, ve ağlamak..
ağlamak işte bu kadar basit ve sıradan, dolandırmadan ağlamak
kim bilir neye ağlıyorsun pazardı ertesiydi önemi yok
nereye kaçtın,nereden geçtin, neleri kaçırdın, mesele değil.
Hissizliğin kare köklerinde gezinirken,
dudaklarımın kıvrıldığını hissettim.
Hissetikce daha da kıvrıldı sanki.
Uzun zamandır harfleri de ilgisizliğimle kırmış olmalıyım ki biraz çekingen davranmalarını pek yadırgamadım.
Kediler, rüyalar, trenler, sesler, şiirler her şey ama her şey harflerden oluşuyordu.
Harfleri ilgisiz bırakmakla küstahlık ettiğimin farkındaydım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!