Silik soluk ne kadar sevişmemiz varsa bir saksıya koydum.
Hatırladığım başka bir suret yok.
Kurduğum kalelerin önünden tüm maskeleri söktüm attım ben.
Saksı küçülüyor,kökler eziliyor,su fazla geldi bu kadar ağlamamalıyım!
Yatağım ıslak,sevişmeler ıslak,kan kokusu kadar belirsiz bir koku sardı yaprakları. Akşam olmak üzere,yemeğin altını yakmalıyım ve sen yanık yemek sevmezsin ki!
Biraz yalnız kalmak ikimize de iyi gelecek dedim kendime, ve seni alıp odaya geçtim.
Çayım soğumak üzeriydi, (beni andırıyordu bardak,içindeki çay seni) bir dikişte hepsini içtim.
Telefonum kaç defa çalmadı bilmiyorum.
Annem kaç defa çağırdı yemeğe bilmiyorum.
Aldığım kitapların hepsini kaç defa yarım yamalak bıraktım bilmiyorum.
Kaç sigara içtim saymadım.
Hani bazen kinli bakışlar vardır insanlar arasında
Hayat bana insanlığı yakıştıramadığı içindir
İnsanlık dışı davranışlarım…
Birilerinin hayatımda bıraktığı izleri üzerimden çıkarmak
Kelimelere seni sığdırmak çok zor
Bilincinde olduğum bir şeyi hala irdelemek çok saçma
Aslında gelmeyeceğini bile bile beklemek
Hayatın acı bir döngü olduğunu belirten durum.
... Kelimeleri birleştirip, sensizliği anlatmak çok zor
Bu aralar ayakkabımın içine giren çakıl taşı gibisin sen..
- çıkarmazsam rahatsızlık veriyorsun..
..ve yarın 6 Aralık;
gün ağardığında, aralarında 12 yaşındaki Korayın ve 15 yaşındaki Menekşenin (DİRİ DİRİ) yandığı - yakıldığı insanlık ayıbı olan Madımak Katliamı zaman aşımına uğrayacak sonra da konu kapanacak!
herkes ne biliyorsa bi zahmet unutsun. çünkü devlet öyle i s t i y o r (?)
Gözlerin, görüş alanımın göbeğinde nükleer santral patlamasından aşağı kalır yanı olmayan tehditler savuruyor yüreğime.
Kalbin aşkrasyon saçarken etrafıma,
doğuracağım tüm mutluluklar sevgili geliyor dünyaya.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!