Dünyanın en güzel kenti,
Türk ulusunun göz bebeği,
Fatih'in armağanı,
Güzeller güzeli İstanbul...!
Var mı? Senin gibi şanlı,
Karanlıklar içinde sen geldin ATAM!
Bu güzel yurdu sensin kurtaran
Esarete bürünmüştü bu güzel vatan
Tek lider tek önderimiz sensin ATAM!
Eşin yok benzerin yok bu cihan elinde
Karabulut sarmış cennet vatanı,
Ne padişahı tanımış ne de sultanı,
Söküp atmış vatanımdan kirli elleri,
Kalbimiz seninle Kemal ATATÜRK!
Gözlerin güneş, çelik bileğin,
İstanbul, uzun bir zaman sonra, beklediği kara kavuştu. Kar “İstanbul İnsanı”nı heyecanlandırdı. Yılın ilk karı İstanbul’un Anadolu Yakası’nda daha yoğun, Avrupa Yakası’nda ise daha az gözlenmekteydi. Kar İstanbulluyu sokaklara döktü. İstanbullular karı sanki bayram gibi karşıladı
Çocuklar, bazıları için çile olan beyaz örtüyü, beyaz eğlenceye çevirdi: Kartopları, kardan adamlar… Annelerinin eski zamanlardan kalma “çamaşır makineleri”ni gizlice alan
mahallemizin çocukları, babalarının eve ekmek getirme çabasına denk, en dik yokuşu bulma yarışı içindeydi. Okuldan çıkan çocukların her zamankinden daha geçerli bir sebebi vardı kitapları bir kenara atıp sokağa koşmak için. Kar yağıyordu ve Fikirtepe çocuklarının sahip olduğu, belki de bu yılın en güzel anısı olabilecek, eşsiz sırları gizliyordu her bir tanesinde
Kar perşembe günü sabah saatlerinde yüksek kesimlerde başlayıp, öğlene doğru şehir içinde de etkili oldu. Bir ara yoğun bir şekilde yağan kar güzel manzaralar oluşturdu.
Hızla kirlenen dünyamıza sanal bir sevinç oldu beyaz örtü. Kalplerimiz daha hızlı çarptı. Umutlarımız gerçeğe daha bir yaklaştı.
Sobada kor olmuş odundan daha çok ısıttı içimizi. Sohbetlerimize konu, bizimle birlikte yemeğimize
İki yüzlü insanlarla yaşamaktan, yüzsüz olup çıktık insanlıktan.
Ağlama anam...! Vatan sağ olsun!
Gözündeki yaşlar cennete yol olsun,
Şehidime verdiğin emekler başına taç olsun.
Gururlan,onurlan Türkiyem arkanda, başın dik olsun!
Sizin kuzunuz değildi onlar...! Hepimizin kuzusu,
Zamandan bir parça çaldım kendime,
Hayalinle öylece yaşıyorum ben,
Geçmişimi isteselerde, vermem kimseye,
Dünle sevinip bugün ağlıyorum ben.
...Çok oldu yüreğim ısınmayalı,
Dışı tatlı bir mutluluk, içi acı bir hüzün olan, geceleri yağdırdığı gözyaşları nedeniyle, yeni bir afet olarak adlandıraln aşk, 21. yüzyılda kaybolmuştur.
Aynalara bakar görmez yüzünü,
Kaldırmış raflara aşkın közünü,
Birbilse bu aşkın sırlı özünü,
Kafesi gül olur aşkı bülbül,
Bakar göz penceresinden ah çeker,
...Belkide bülbül...
19 MAYIS 1919
Her 19 Mayıs’ta!
Kutlanır gençlik bayramı,
Atam gençliğin önünde,
Biz gençlerin kalbinde,
19 Mayıslarla, biz gençlerle el ele,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!