Bir Şubat gecesi üşüyor kalplerimiz
Sensiz kalmanın acısı tarifsiz
İnsanlığın ağabeyi gurebanın babası
Ecel aldı seni bizden soğuk şubat akşamı
Cömerttin herkese sorgusuz sualsiz
Arş-u Ferşûn eyledim, döndü çehrem sana
Kubbeli, revaklı, çinili mescidim sana
Bir nazâr ediyorum, ağlamaklı ezânına
İşte mânâ, işte rânâ, işte güzîde sedâ
Bir diriliş seziyorum, İslam'ın gölgesinde
İçimde volkanlar, büyür de taşar,
Şu sevda yolunda, yürüyenim ben,
Sözlerim an olur, haddimi aşar,
Güzel Türkiyem’in meftunesiyim ben
Sorsalar adım yok, saysalar yaşım,
Acaba ağlasam, işitilir mi bu mısralarda?
Döksem içimi, salıversem kendimi kıt'alara.
Bilir misiniz kimdir, nedir, neyin nesidir bu?
Yoksa kendini bilmez, edepsiz mi dersiniz?
Hor mu görürsünüz, dinlemez misiniz hiç?
Herkesin ayrıdır mutluluk sebebi
Sevdiğine kavuşmaktır diyebilir birisi
Bazısı ise sağlığına yeniden kavuşmak
En sevdiği kitapları okumak der kimisi
Aslında mutluluk nedir bilir misiniz?
Gökler ve gökyüzü, ey mavi semalar...
Gönüldeki hasreti hanginiz anlar?
Şiddeti kasırga evresi, ve maksimum rüzgar
"Sal kendini bırak, ötelere taşıyım" diye ağlar...
İster şark ister garb, nerede bulursan
Darmadağın
Zihin, görüş ve hayallerim
Hayâliyât-ı Muhayyilât
Sebepler aleminden biraz uzaklaşalım
Suyun akan oluktan
Dinleyelim sürûr veren nağmesini
Yılbaşı yılbaşı diye, bir yalân tutturmuş
Saf herif yalanını, sualsizce bir yutmuş
Asrilik; çama, ampul, şeker, süs bağlamakmış
Yazık budala! İçmekten şarap, beyni sulanmış!
Ne zaman aldık bu kültürü ecnebi'den
Senden bir başkası haramdır bana
Sen benim günahım, benim duâmsın
Acılar dolu yalan dünyamda
Bir Allahım, bir de sen varsın
Seni düşünürken geçmiyor zamân
Düşünüp fikrediyorum, dinim gereğince
Anlamıyorum yaşıtlarımı, nedir bu eğlence?
Hayal dediğin, bir ipliğe hülya dizmekmiş
Ecel başa gelince, tir tir titremekmiş
Melek'ül mevt; ansız gelir, sanma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!