Merhamet Çınarı Şiiri - Mehmet Şerif Cebe

Mehmet Şerif Cebe
46

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Merhamet Çınarı

MERHAMET ÇINARI

İnler, yanı başında, umarsız insan,
Bir yudum su ister, kardeşin, perişan!

Görmez, şiş göbek, tok sırtlanlar!
Azdı gittikçe, katı kalpli canavarlar!

Allah'tan değil, sarı ayıdan korkanlar!
Ciğeri yanık anne, bizden yardım umar!

Babanın acı feryadı iç parçalar!
Yoksa acıman; varların neye yarar?

Sızlamıyor yüreğin “uygarım” dersin!
Acımamak mıdır, yasanızca uygarlık?

Hala, " insanım" der, utanmazca!
Acıdınız petrole; insana acısanıza!

Dünya savaşlarının nedeni; hırsınız,
Güven vermiyor, timsah gözyaşınız!

Karadır yüzünüz, üç yüzlü cambazlar!
Duymazsınız mazlumu, hokkabazlar!

Gözü hep leşte, fırsatçı akbabalar!
Duyarsız "beşler" ses çıkarmıyorlar!

Savunmasız, parçalanıyor alınlar!
Bu kadar sessiz mi olacaktı insanlar!
10
Boğuldu bebekler, süs havuzunuzda!
Battı güneş, çocukların dünyasında!

Döktünüz içlerine, kurşunlu asit,
Kara vicdanınıza tarihtir şahit!

Kör, sağır ve dilsiz deve kuşları,
Yıkılsın gökdelenlerinizin katları!

Malınız mülkünüz oldukça var,
Yoksa merhametiniz, neye yarar?

Elinden tutmak çaresizin, zor mu?
Eksik olsa; ıstakozunuz çok mu?

Eksik olsun, salyangoz ve havyarınız,
Bir gün kuruyacak yağlı kuyularınız!

Titrer dindaşın, taş mı kesildi kalbin?
İnler enkazın altında binlerce kardeşin!

Yardıma koşanları örnek alsanıza!
Yardıma çağıranlara el uzatsanıza!

Bölüşün evinizi “yardımcılar” gibi?
Bölüşenler sizden daha zengin mi?

Güldürsün soluk yüzleri yardımınız!
Eksik kalsın, Hawai'de neşeli turunuz!

Taşla mı dolduruldu yüreğiniz?
Kurumak üzere susuz yaprağınız!

Gönül yoksulu, yoksulların en yoksulu,
Gönlünüz siyah sıvının sevgisiyle dolu!

Aydınlatır yıldızlar sizi de, bizi de,
Alırsınız siz güneşin ışınlarını, biz de!

Tükenmez, siyah elmas aşkı sizde,
İpeksi acıma, sınırları aştı bizde!

Ey İslam'ın çocukları!
Sermeyin halılarınızı kan içen ayıya!
Uygarlık beşiği çocukları!
Yeter, hepiniz gelin bir araya!
Dönün yüzünüzü Batı'dan Doğuya!

Hastane olun, çağrı yapın dünyaya:
"Getirin yaralı kardeşlerimi buraya!" 11
"Gireriz mağdur sığınmacıyla kol kola!"
"Acıksak da, yemez, yediririz yoksula!"

Ey kan kardeş!
Bırak Babil Kuleleri’nden seyri,
Yaralıdır kardeşin bak, kan sızar pencereden!

El üstünde tut, göç eden kardeşini!
Söndür taşıma suyla da olsa, Nemrut ateşini!

Örnek ol, yaraları sarmada,
Bozma, verdiğin sözü dünyada!

Tanırız sizi, Mısır'dan ey söz cambazları!
Vefasızlık ettiniz Musa’ya bile!

Dayanılır mı, kuyuya atılan Yusuf'a,
Değer mi insanın, zulümle anılmasına?

Olsaydı merhametiniz!
Olmazdınız elçilerin katili siz!
Olmazdı, kıyafeti kan renkli babanız!

Ey kan kardeşleri!
Öpüyorsunuz sarı vampirin elini,
Dalıyorsunuz, safaride seyrine,
Zalim tekmesi yiyenlerin!

Bomba patlıyor, beyninde kadınların,
Göğsü parçalanıyor, körpe çocukların!
Misket oynayamıyor yerde çocuklar!
Değdi ela gözlerine çünkü,
Şarapneliyle misket bombalar!

Yerin hangi yüzündeyse, mazlumlar,
Olmalıydı sırtında şefkat ellerimiz!
Olmalıydık merhametimizle ulu bir çınar,
Düşküne rahmet kaynağı bir pınar!
Açmalıydık yüreğimizi rahmet okyanusu kadar!
Şefkatle yüklü, kucak dolusu sevgiye!

26.12.2018

Mehmet Şerif Cebe
Kayıt Tarihi : 24.2.2020 12:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Şerif Cebe