aynı toprağın teninde uyandı parmaklarımızın yağmuru
çocukluğumuzun büyümeyen düşlerine yalan bayramlar giydirdik
unuttuk üzerimize göbek bağından bulaşan öksüzlüğü
mahçup bakışlarımıza zincirlenmiş merhametler yükledik
sildik içimizden açlığa oruç tutan o yaramaz gururu
bildiğimiz bütün duaların dilencisi olsak da arınamadık
derin girdaplarına kapıldık ihtiyar lekeli ırmakların döküldüğü
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman