Merhaba ben kadın!
Tanımadınız değil mi?
Yeri öküzünüzden bile sonra gelen, kız doğdu diye üzüldüğünüz, çeşitli hesaplar uğruna daha gencecik yaşta henüz memelerim yeni yeni çıkarken babam yaşımda adama verip aldığınız para ile oğlunuzu evlendirdiğiniz, yeri gelip ittiğiniz, yeri gelip namus diye başında keven çarptığınız canlı hatırladınız mı?
Yine mi hatırlamadınız?
Hani medyada daha fazla para kazanmak adına bacağını, kolunu, hatta dudaklarını kullandığınız yerine göre 'her kadın, pırlanta hakeder' deyip altın sektörünü tavan yaptırdığınız, işinize geldiği yerde övüp, gelmediği yerde kapı dışı yaptığınız o sağılı inek.
Hâlâ mı hatırlamadınız?
Dünyaya geldiği anda koruma duygusuyla yaklaşıp, daha sonra esaret kanatları takmaya çalıştığınız, hali hazırda olan kanatlarını kırmaya çalıştığınız, her fırsatta aşağıladığınız hatta kendi belinden inme çocuklarına bile 'namusumuzu düşünmedi' diye dövdürdüğünüz o zavallı.
Yine mi olmadı?
Ben çocuğunun gözleri önünde defalarca kere bıçaklayıp, sonrada üzerine benzin döküp yaktığınız, her tür ihtiyacınızı üzerinde tatmin ettiğiniz ağızsız, dilsiz o minik kız çocuğu!
Peki şimdi hatırladınız mı?
Artık lütfen hatırlamayın! Ben kendimi size ne gösterebilirim, ne de sesimi duyurabilirim. Milyonca kadından biriyim adım ne farkeder ki bazen bir Ayşe, bazen bir Fatma, bazen de Rüya.
Kadınım işte kadın!
Biliyor musunuz benim de yaptıklarınıza dur diyecek ağzım!
Önünüzde dimdik duracak cesaretim!
Yirmi dokuz harfle gelmişinize, geçmişinize sövecek kelimelerim var.
Ne körüm ne sağır ne de dilsiz!
Ben namusum!
Ben anayım!
Ben eşim!
Ben memleketim!
Ben vatanım!
Ben anlayana kocaman bir dünya!
Anlamayana ise iki dakikalık zevkim!
Beni tanımayanlar utansın...
Kayıt Tarihi : 8.3.2025 19:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)