Nereden eseceği belli olmayan bir rüzgâr,
Nerede patlayacağı belli olmayan serseri bir mayın,
Nerede yağmur bırakacağı belli olmayan,
Şaşkın bir buluttum ben önceleri...
Aynı yerden iki kez geçme ihtimali olmayan,
Adresi belirsiz bir muammaydı benliğim...
Kayboldum, aradım, pes ettim, ağladım, sustum!
Vadem doldu deyip, mühürledim ruhumu...
Ben çoktan gönlümün kapılarının,
Sürgünlerini çekmiş, anahtarını kaybetmişken,
Birden sızıverdin demir parmaklıklarımın ardından,
Anahtara ihtiyacın yoktu; çünkü ışıktın,
Her yerden sızabilirdin...
Bir güneş gibi sızıp, merhaba dedin bana!
İşin garip tarafı, bana attığın bu adıma,
Kilitlerime aldırmadan, hayatıma sızışına,
Soğumuşluğumu, ısıtmaya çalışmana kızamadımda...
Merhaba, beklenmeyen misafir!
İyi ki geldin! Hoşgeldin!
Bak gülümsüyorum,
Daha şimdiden ilk sürgününü verdin!
Merhaba! ! ...
Kayıt Tarihi : 20.7.2011 06:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nurhan Polat](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/07/20/merhaba-475.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!