MERCAN’DA BOY VEREN 17 KIZIL GÜL’E
17 yürektiler
17 ırmak
17 nehir
17 deniz
17 okyanus
ve 17 isyandı halaya durdular...
Süngülendi dostlar yüreğimiz
Kana boyandı turunçluğun munzurun
Susturuldu mevsimlerimiz
Terk edilmiş geceler
17’ler için ağlıyor evres,olimpos, makroniso ve alpler
Bilirmisin;
Alevlerin ortasından
17 karanfil
17 kızıl gül
17 fidan
17 çınar ağacı
17 komünistin
Birer yıldız gibi kayıp gitiğini.
Biri Cafer, biri Aydın
Biri Berna, biri Okan
Biri Ökkeş, biri Cemal
Biri Çağdaş, biri dursun.
Herşey suskundu
Kırmızının bin parçaya bölündüğü çağı yaşıyordu
Uyuyan düşleri uyandırmaya koyuldu kervan
Bir kıtadan bir kıtaya akan nehirlerin aşkı gibi
Silinmeyen düşler gibi
-bak biz geldik mevsimler, kır çiçekleri-
-ilkbahar gibi boy vermeye geldik- dediler
Halaya tutuştular mercan vadisinde
Biri Ali Rıza, biri Alaatin
Biri Kenan, biri Taylan
Biri Gülnaz, biri Binali
Biri İbrahim, biri Ahmet, biri Ersin...
Kızıl alevler içinde çektiler halayı
Yürüdüler ölüm denen cellatın üzerine
Ben mevsimler gördüm mevsim içinde
Zemperiyi yaz içinde
Çiçek açmadan gelen baharı
Kara bulutların batıdan doğuya akışını gördüm
Ve
Duman çöktü munzura
Sis kapladı mercan vadisini
Sizi gördüm
Proleterya silahına sarılı kızıl kanlar içinde
Herbiri uzun bir maratan koşucusuydu devrimin
Sınıf mücadelesinin deneyimlerinden süzülüp gelmişlerdi
Kimileri içkence tezgahlarından geçmiş
Ser vermiş, sır vermemişti
Yani Spartaküs’tüler köleliğin çığlığında
Kimileri zindan görmüştü en karanlık dehlizlerinde
Ama güneşi yüreklerinde taşıyanlardı
Kimileri ulucanlar görmüşti
Diz kapaklarına çivi çakılırken
Dede sultan misali düşmana gülenlerdi
Kimileri munzurlarda tufan görmüş
Kış ayazında yel dağında buz kesilmiş ayakları kesilendiler
Yani Prometheus’tular zincire vurulurken dağlarda.
Derin bir sesizliğin perdesi ardına gizledim sizi
Üstünüze suskunluğun merhemini sürerim
Oysa yara derindedir, sustukça büyümektedir
Munzurun büyüklüğündeki ölümlerde öyledir
Bu sesizlikte sizin ölümünüz munzuru’da aştı.
Ve sol yüreğimin üzerine yemin ederimki
Doğan bebeklerimizin ahı üzerine and içerimki
Sizin bu sevdalı yürüyüşünüdür bizi uslanmaz kılan...
(Şair Fetih Koç'un 'Şilan Çocukları' adlı şiir kitabından)
Fetih KoçKayıt Tarihi : 25.1.2007 22:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!