Menzili Yoktur
Düştüm bir yola ki menzili yoktur,
Ne ses var, ne haber, ne dönüp baktır.
Bir âh ki yüreğimde yankı bıraktır,
Ben kendi sessizliğimde yanarım.
Gözlerim ufkunda yitmiş seherler,
Rüyama düşmeyen beyaz güvercinler.
Dilimde yarım kalmış dualar, ezberler,
Ben adını anmadan ağlarım hâlâ.
Bir serin rüzgârda dal oldum eğri,
Gönlümde savrulan vuslatın neşri.
Bir ben mi mahzunum ey garip fecri,
Bilmeyen kalmasın, sevda bu derin.
Yollar tükenir de umut bitmez mi,
Gözümde yanan o ateş sönmez mi,
Bir yârin hayali gönül dönmez mi,
Ben yine beklerim, dönmesen de seni.
Ne gam kalsın bende, ne de teselli,
Bir hüzün içimde, adı gizli, belli.
Düşlerimde yaşar o eski mevsimli,
Yaralı bir kalemle yazılmışım ben.
Gecenin kalbinde yıldızlar suskun,
Bir dua gibi yandım, yandım, mahzun.
Sevda dedikleri bir kader, bir tunç,
Rüzgârın önüne katılmışım ben.
Menzili yoktur bu sevdanın yolu,
Ne gece durur ne sabah boyu.
Rüzgâr savurur gönlümde solu,
Ben yine yürürüm, dönmesen de sen.
Yalnızlık ağırdır, yıldızlar suskun,
Kalbim bir duvar gibi yanar, mahzun.
Sevda dedikleri bir kader, bir tunç,
Bu yolda yürürüm, dönmesen de geri.
Nûrferah Züleyha Aktaş
Tarih: 21/10/2025
Saat: 09:01
Kayıt Tarihi : 21.10.2025 10:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!