Bak
Havva nın gözlerinde aradığın şehvet gibi
İyice bak
Ağır ağabeyler tırnaklarını törpülemeyi unutmadı yine
Ve aslan pençelerinden kükreyişini bile sakınamadı
Gök yere neşter vuracaktı sanki
Toprak adımlardan gebeydi kendine
Bir ceninin suya karışmadan evvelki çığlık melodisiydi
Sebebiydi sanırım bulutların düşüremediği damlaları sindirmesi
Bir de yağmurların oluklara dinletemediği sesi vardı
O ses öyle bir ses olacaktı ki
Daha doğmadan hazırlık yapacaktı saçaklıklar
Adım başı ademdi şunun sırasında
Toplansalar
İki elin parmakları tek elden davacı
Başa hakim niyetine koyulan ademlik
Gül suyuna tutsak etti sonunu
Uğursuz rengini suyunu soğutmuş kazandan çalıyorsa
Aslında ne çok ölüdür gece
Gece
Dişi ve erkeğin mumun ışığında göveren
Kurak bir sevişmesi
Ya da
Karanlığın dudaklarına bıraktığın yıldızlı bir öpücük
Kuşlar bile ötmeye niyetlenmemişken daha
Kalabalık bir yalnızlık uyandırır seni yatağından
Ay çoktan gümüş niyazından döner
Yıldırımları bekle biraz
Şöleni gözlerinde ateş olmadan bozamazsın sükutu
Yankıya aldanma hava bugün sadece içi dolu bulutlu
Kifayetsiz kafiyedir dilinin mührünü çözmen
Tahrik edemezsin duayı…
Kayıt Tarihi : 17.8.2013 01:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok inandığı aşka vurgun yediren aşıka balyoz gibi mısralar okuyanı sarsıyor .....Dileyene siyasi , dileyene ruhani, dileyene duygusal...Şiirin böylesine dört yönlü ve yoğun Hazan şair... Kutladım
Hazan Armes bu şiiri, şiire aşk acısıyla sancılanan herkes anlayacaktır ki bu doğum şiire bir armağandır .... Bu şiir sabrı doğurur mu acıyan zamanlar içinde, acıya gülmeyi öğrenir mi ? .... şair bilir.......
TÜM YORUMLAR (12)