Karanfil kokulu çayla,
Demlenir umutlarım.
Radyoda türkü saatidir.
Konuşmacı düzgün bir,
Diksiyon eşliğinde,
Bitlis'te Beş Minare,
Türküsünü anons eder.
Bulutlara ıslık çalar.
Penceremin kenarındaki,
Boynu bükük çiçekler...
Ve mavi yeleğimin cebindeki,
Antika saatte.
Her zaman olduğu gibi,
Yine yare özlem var.
Nasıl bakarsan öyle görürsün derler,
Belki ondandır bendeki bu özlem.
Vuslat dediğin belki bir ihtimal,
Sende yaşama tutunmanın,
Dayanılmaz hissi var.
Dışarıda hasret rüzgarları eser.
Mevsimlerden sen mevsimidir.
Günlerden yine sensin sevdiğim...
Bir deli gömleği gibi,
Giydirilmiş üstüme sevdan.
Ne yana dönsem çıkmaz.
Bir ağır vebal gibi,
Asılmış boynuma üstelik.
Damsız evlere yağarken yağmur,
Gökyüzü de ağlar sevdiğim.
Sen bunu bilir misin?
Ey başımda kıyamet sevdam!
Çaresizliğin resmini çizebilir misin?
Memleket bakışlı,
Adamlar tanıdım sevdiğim.
Yüzlerindeki çizgiler,
Yaşadıkları topraklar,
Kadar kutsaldı.
Bize o güzel adamlardan,
Ancak bir kaç kırıntı kaldı...
Kayıt Tarihi : 6.12.2020 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!