Gözlerim doluyordu ararken seni
Ay parçaları damlarken karanlığa
Avuçlarında sakladığın güneşin
Yüz görünümüne sabahı beklerken
Beyaz perçemine leke tutan bulutlar
Giriverir tuz kabarcıklı koynuna
Meltem yüreklim
Dudaklarım aralıklı anarken seni
Buz serinliğinde damlalar dökülüverir
Narin endamına toprağın
Gök, rengarenk kuşağını bağlıyordu
Görücülerine acı kahve tutan gonca kız edasıyla
Mavi entarisine uzanan siyaha nispet saçlarını
Demet demet tutturmuştu
Karanlığı boyayan yıldızların esmer tenine
Öyle ürkek öyle tedirgin
Meltem yüreklim
Seni yazıyordum yüreğime
Kudurmuş dalgaların kar beyaz göğsüne girerken
Denizin köpüklü saçlarından süzülürken derinlere
Gözlerin kurşun sıcaklığında battı bedenime
Deniz uğultusuyla el sallarken bana
Bir damla suda nefessiz kaldı bedenim
Meltem yüreklim
Kazdım seni bir kere nehir nakışlı yüreğime
Ne deryanın öfkesi ne de sevdiklerimin gözyaşı
Tutamaz beni ardından gelmekten
Savur külümü boğazın ılık nefesine
Deryada özüm, adada sözüm kalsın
Boynum eğik, yüreğim yanık kalmasın geride
Beni de al o el salladığın girdaba
Hercai gibi ihanete sembol olmaktansa
Kardelen gibi onurlu bir yaşamı çok görme bana
Beni de al o el salladığın girdaba...
A.Vahap ERGÜVEN
Vahap ErgüvenKayıt Tarihi : 21.3.2007 10:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!