Abdulselam Şiiri - Vahap Ergüven

Vahap Ergüven
10

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Abdulselam

Adı Abdulselam
Yaşı daha yedi
Beş yıl önce tutmuştu bu meskeni
Kaldırım taşlarından yastık
Gecenin karanlığından yorgan yapmayı
Ayyaşların ve ipini koparanların muhabbetine dem tutmayı
Kimisi için eğlence, kimisi için de göz yaşı olmayı
İşlek caddelerde kafasını ablasının dizine koymayı
Kapkara ellerinde saklı kalan dünyasını
Dikenli ellerinin ayna tutuğu geleceğini
Kuru ekmek parçasını küçük dişleriyle parçalarken
Dünyaya ve insanlığa duyduğu kin ve nefreti
Ellerine sıkıştırılmış metal paraların varlığından
Ve kaldırımlara hapis olduğundan habersiz
Yıkılmıştı taş betonlu kaldırımların şiltesine
Öyle masum, öyle üzgün
Can çekişiyor sayılı günlerin kucağında
Taş yığınları dökülüverir kafasından
Yağmur damlasıyla köpüklerken saçlarını
Yumuşacık ve saçları kadar kirden mayalanmış
Ablasının buruk sesiyle açar gözlerini
Sağından, solundan geçenleri süzerek
Derin bir nefes alır, döner kokulu havadan
İçinden geçirir bu mendebur hayatı
Ve bir gün bu kaldırımların kendisine mezar olacağını
Ablasının yumuşak dizinde can vereceğini
Ve kendisi kadar biçare bir damla gözyaşı dökülüverir
Yanağından, beyaz bir çizgi bırakarak
Boğuk sesiyle ekmek parası haykırırken
Ağzından ateş püskürürdü, gözlerinden alev
Öyle asil, öyle tedirgin
Süzerdi vurdum doymaz kaldırımları
Hep derdi, kendi kendine, dili olsa da konuşsa
Bu kaldırımlar, belki anlarlardı beni
Ufaklığın derdinin ne kadar büyük olduğunu
Onurlu bir yaşamı ne kadar özlediğini...
Oyuncaklara sarılmaya ne kadar hasret kaldığını
Ellinden tutup parka götürülmeye ne kadar muhtaç
Salıncaklarda sallanmaya ne kadar tutkulu olduğunu
Oysa o başını koyduğu taş kaldırımlara mahkum
Oysa o en güzel günlerini ve en masum yaşamını
Yamalı asfaltın iki karış yukarısında
Dayardı sırtını, bankanın duvarına uzanan kaldırımlarda
Her hücresinde bir acı, bir gözyaşı yatardı
O aslında kendisini değil, ablasının kıvırcık saçlarından
Dökülen boncuk büyüklüğündeki ızdıraplara dert yanardı
Hınzır kurşunun barut kokan namlusuydu
O, toplumun dinmeyen acısı ve kan kaybeden sancısıydı
O körpe yavru Abdulselam’dı masum ve sesiz akardı hayata.

A.Vahap ERGÜVEN


Vahap Ergüven
Kayıt Tarihi : 21.3.2007 10:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Vahap Ergüven