Kudüs gözümden akan yaştır şimdi özgürlük tepelerinde
Yaralı kuşların kalbimde bıraktığı bir ahtır şimdi diriliş emarelerinde
Dokunmayın Kudusume kalpleri katranla yoğrulmuş yaratıklar
Yeryüzünün kiblegahi seccadede ağlarken
Gözlerden akan her damla yaş zemzemle buluşurken
Nura dönüşmüş canlari siz ne yapsanızda boş
Bir çam ağacı kokusuna
Bin yıllik köle arayan kelebeği gözlüyorum
Yakiyorum içimde birikmiş soguk mahzenleri
Yılasin beni şimdi bir makber şelalesi
Kendini denizle bir tutma
Başın döner sonsuz maviliklerde
Derin bir hüzün çöker
Su ülkesine
Ardından bir damla gözyaşı
Kanatırsın bir denizi
Adım Meltemdir Benim
Diğer Rüzgarlara Benzemem
Ne denize sığabilirim
Ne de Karaya
An gelir gözlerimi dalgalarda bulurum
En Derinde
Paslanan kalbimi
Put sanma
Aşk yolunda görmüşler
Günahlarıma bağlıyordum
En ağır zincirlerde
Artık çüruye dursun
Geçip gidiyor ömür
Bir ağaçken bir fidanı
Bir fidanken
Bir tohumu arıyorsun
Aslolan hakikat toprağı özlüyorsun
Bilmiyorsun
Biraz eskimişim gözlerinde
Olsun....
Açmaya yüz tutmuş tomurcuklar var ellerinde
Işıl ışıl parlıyor gülüşünde karanlıklar
Biraz yaşlanmışım ; biraz yorgun...
Sana bulaşan renklerimde,,,
Gökyüzüyle yeryüzü arasında
Kàlû belâyı arar ruhum
Ey insanlar!
Söyleyin bana
Sonsuzluk ırmağında
Can içindeki canı
Sadcee şairler gece yüreklerine siir eker
Ve sabahta hiç sulamadan güne başlarlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!