Kapat gözlerini koca şehir
Görmesinler ağladığını
Bilmesinler,
Boynu bükük gözyaşlarını yüreğine akıttığını…
Ne kadar da cazibeli geliyor kulağa şu üç kelime…
Bilim adamları böyle bir iksir icad etseler, hangimiz servetimizi feda etmeyiz? Düşünsenize tıpkı çizgi filmlerdeki gibi parlak bir şişenin içerisinde dumanları tüten bir iksir… Ne kadar da heyecan verici görünüyor.
Sahi sonsuz mutluluğun bir iksiri ya da formulu olabilir mi?
Giden aşkların ardından ne denir bilmem ama
Ben edebiyat yapamam be güzelim
Hadi sana Eyvallah!
Acılarımı satıyorum üç kuruşa
Bir eskici edasıyla...
İkinci el değil bu acılar;
İkinci el olacak kadar sağlam da değil...
El arabasına yükledim almadı,
Hadi git!
Madem sevmiyorsun artık,
Madem istemiyorsun,
Çek git!
Bu şehirde gözü yaşlı bir yürek,
Her insanın bir derdi vardır omzuna yüklediği,
Ne kadar ağır olursa olsun 'dayanırım' dediği...
Rüzgarın yükü çer çöptür, savurur oradan oraya;
Bulutların yükü yağmurdur, yağdırır her yana.
Bestecinin yükü bestelenmemiş şarkılarıdır,
Yaşlı gözlerimle bir kez daha seyrediyorum seni,
Bir kez daha görüyorum o eşsiz güzelliğini…
İstanbul’u anlatmak için bilmem ki, ne demeli?
Adeta bir gelin gibi, teni toprak kokan sevgili…
bir ülke vardı,
bulutların üzerinde
bir dev yaşardı
evvel zaman içinde
babam dedikçe
üşürüm sen gelince
sapsarı kesilir benzim;
döker içimi,
ağlarım
damla damla birikir
sel olur akarım.
Çocuk oldum birden
Koşarak tırmandım merdivenleri
Basamak hala kırık
Rutubet kokuyor eskisi gibi
Bir ses duydum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!