Kirli düşünceleriniz tıpkı bir pislik gibi üzerinize yapışmış,
Ne kadar çitilerseniz çitileyin atamazsınız,
Gerçi o zaman da hep yaptığınızı yaparsınız,
Derinizi değiştirip hiçbir şey olmamış gibi acınası hayatlarınıza geri dönersiniz.
Anlaşılmamak öldürüyor insanı, anlaşılmamak.
Çünkü vücudunun hiçbir yerinde izi kalmıyor anlaşılmamanın,
Gözlerinden okunmuyor anlaşılmamanın yarattığı anlamsızlık,
Ağzından kokusu çıkmıyor anlaşılmamanın iğrençliğinin,
Sadece acısı kalıyor, o da ölemediğin için sonsuza dek ruhuna işliyor.
Ne konuşmaktan zevk alıyorum, ne de susmaktan,
Ne gülmekten zevk alıyorum, ne de ağlamaktan,
Ne senden zevk alıyorum, ne de bir başkasından,
Tıpkı diğerleri gibi ölüyorum, anlaşılmadan...
Acının üzerimdeki hükmü günbegün artıyor,
Duygularıma, davranışlarıma, düşüncelerime karışmaya çoktan başladı.
Açıkçası biraz fazla bencil davranıyor, her gün acı olmaz ki,
Biliyor musun gücünü senden alıyor, ona çok yüz veriyorsun.
Lütfen ona bu gücü verme, çünkü ölmekten çok yoruldum.
Nefes almak için fazla yaşlı hissediyorum artık.
Taşımak zorunda olduğum ünvanların altında eziliyorum.
Sıfatlar çaresizliğimin gölgesi dahi olamıyor,
Uzun süredir sükunetini koruyan bataklığım beni tekrar çağırıyor.
Ve artık boğulmaya karşı olan kaygılarım da gülünç geliyor...
Kalbim sökülüyor yerinden,
üzerine basılıp eziliyor.
Ne yerden kaldırabiliyorum,
ne de yerine takabiliyorum.
Atmıyor da zaten, takmaya gerek yok gibi duruyor,
Yere de biraz kan dökülmüş, ama denedim, temizlenmiyor.
Ölümlülüğünü aslında hiç var olmaması gereken ruhlarının içerisinde ölümsüzleştirmeye çalışan acınası varlıkların arasında üstünlüğümü üstünlükle gizliyorum. Beni görebildikleri ve hissedebildikleri için çok şanslı, fakat yargılayabilecek yeterliliğe eriştiklerini sandıkları için ne kadar acınası olduklarının farkında bile değiller. Bu acınası yaratıkları varlığımla onurlandırıyorum ama bunu hak ettiklerinden emin değilim.
Bazı insanlar hayatına çok güzel girmezler,
Ama hayatından çok güzel giderler.
O kadar güzel giderler ki,
Yoluna hasret kalmak cehenneme dönüşür.
Ve o kadar güzel giderler ki, gittikleri yol kapansın,
Dönmek zorunda kalsınlar istersin.
Çaresizlik tıpkı bir okyanusun ortasına düşmek gibi.
Amaçsız ruhlar birbirlerine temas etmeden süzülmeye devam ediyor.
Kaybolmuşluk üzerlerine yapışmış, keşke alıp başını gitse,
Onun yerine daha çok derinine çekiyor, bataklığına hapsediyor.
Çırpınmaların boşa, seni etkisi almaya ve daha derine çekmeye kararlı,
Teslim ol, elinden gelen en güçlü şekilde teslim ol, belki bu sayede daha az acıtır.
Bulunduğum yeri ve zamanı bilmiyorum, çünkü bir benliğim yok,
Öldüm sanırım, ama dünyayı görebiliyorum, hissedebiliyorum.
Benim olmayışını görebildiğim gibi, benim olmayışını hissedebiliyorum,
Acı çok komik his, çünkü bedenimde mi yoksa ruhumda mı, onu da bilmiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!