Kapıldım aşkın girdabının pervanesiyim Pervasız duyguların ruhundaki sahibiyim Hükmetmekten yorgun bedenimin emanetçisiyim Sen ki dağlanan yüreğimin acıtan kralı efendisi Komar dallarının eflatun çiçeklerinin hazinesi İçinde barındırdığı poleni kokusunda aradığımdın Yamacından kopan kaya parçaları gibiyim şimdi Sen ki verdiğin sözlerle dağlarımın karlı kralıydın Meşe ağaçlarının gövdesini kazıdığım ismin kalbin Öpücük konduruşların sahte sözlerin duygusuz Ağlamaklı koskoca meşe ağaçları onlar ki serinlik veren Sana değen yemyeşil yaprağımın sonbahar efendisi oldun İçimizi yakan sevdayı serinletmek için kana, kana içtiğim Yamaçlarında akan buz gibi suyunu içmekten ılıklık sunan Yanıp, yanıp sönmeyecek olan bedenimin volkanıydın Tek damlasını bile hak etmeyen çağlayanların kor alevisin Kudretimi kaybettim aşkı viraneyim soluksuz boşluklarda Kıymetsiz adımlarımın ezişlerinin kıpırdanışlarım dayım Gayesiz olan duyguların gem vuruşları yok ediyor ecelimi Senin duygularında yerle yeksan bir dilenciyim nazarında Dalı kırık dökük kökleriyle yamaçlara takılı kalan Tutunmalarıyla direnişi kupkuru olmamaya inatla Sen ki masumiyetini kaybetmiş melek görünümlü şeytan Sen ki gönül köşküme kral sandığım vezir bozması sadece
Zennehar YılmazKayıt Tarihi : 2.1.2012 22:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!