Meleğimin Tükenmeyen Umudu

Meleğimin Tükenmeyen Umudu

Gecenin ayazında yatar küçük bir can…
Belki beş yaşında belki de yedisinde…
Kim düşünür ki zalim ayazda; donan,
Yalın ayaklı, çaresiz, zavallı meleğimi…

Saatler geçmiyor alıp verilen her solukta…
Üşüyor, elleri titriyor ve karnı aç…
Semadan düşen her damlanın kızgın ateşi,
Gözlerine inen acı dakikaların tarifi…

Yürüyen yalın ayakların uç kenarında,
Çöpe atılmış küflü, kuru ekmekler…
Yanında yarısı içilmiş bir plastik şişe…
Ne yutkunuyor ne de yudumluyor onları...

Ufukta gittikçe kızaran bir ateş…
Sabah doğuyor meleğime belli.
Mutluluğu gözlerinden okunuyor,
Ellerinin bedeninde ısınacak olmasına…

Gün doğmuştur, meleğimi düşünmeyen,
Tok, zalim, zavallı, günahkâr insanlara…
Bir koşuşturmacadır tutmuş işe, eve, okula…
Yüreklerinin körelen muhtaç zamanlarında…

Evsiz, ne bir geleni var ne de bir gideni…
Meleğim yapayalnız kalabalığın arasında.
Sahilde oturmuş dertli gözlerinin aynasına
Sır, denizin masum bakışlı dalgalarında…

Ayazda bulduğu bir lokma ekmek başında…
Belli ki kıyamamış boğazının susuzluğuna…
Yarını düşünen o güzelim gözlerine inen…
Meydanı okuyor, susuz ve açlığın acısına…

İnsanların boğazından düşmeyen lokmalar…
Haram, lokmasını paylaşmayan her zalıma…
Meleğim aç, uykusuz güneşin oyununda…
Gülen gözlere muhtaç, anın her oyununda…

Gün bitiyor her zamanki gibi kıyıdan kıyıya…
Tekrarlanmaya başladı gecede yaşanan ne varsa...
Aldı başını zaman geçmeyen sessiz oyununa
Mutludur yine meleğim umutların rüyasında…

Mehmet Çiçek
Kayıt Tarihi : 7.5.2013 14:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (4)

Mehmet Çiçek