gümbürtülü bir kasırgayla uyandı gün
sağır sultan gibi koştum çalkantılı denizlere
baktım suspus martılar musikisini yitirmiş iskele
yönünü şaşırmış bir pusula
gündüzü akşama mahpus
bir keder
ah!...
tanrım neden hiç durulmuyor bu mevsimler
durulmuyor bu denizler
nevri dönen gecenin
kızıllığında sararan efkâr-ı gam
dalları kırılan bir erik ağacının hüznünü sırtlayan rüzgâr
çoğul kötülüğe kucak açan
gecenin kucağında evcilleşen sancı
uyuyup uyansam devranı döner mi kem talihin
açılır mı bahtıma çiçekler
kalbime doğar mı güneş
gözleri şarkı mırıldanan bir ispinoz gibi
havalanır mı eteklerim zilzurna
ah!...
tanrım neden ağır bu omuzlarım
kölesiyim hep bu köhne yalnızlığın
herkes
susmuş bir merdiven hep kendine yürüyen
herkes kendine tapınan ağaç
herkes kendine övünen kuş
duyulmuyor sesimin yavaş adımları ıslak sokaktan
yitik bir çehrenin avazında
ince ince sızlayan ölüm
kısık kısık ağlayan dilim
gözlerimdeyse of! akşamın belası
hep aynı nalan
ah!...
tanrım karanlığı yırtan bakışlarım
ne zaman uyanışa gebe
kirpiklerimden aşağı sarkan zümrüdüanka kuşu
ve güneşin harladığı yangın sabah
kalbimi s e v i n
s e v i n kalbimi
ü ş ü m e s i n
11092023
23:26
Kayıt Tarihi : 5.12.2023 17:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yürekten gelen hisli duygulu yüreğinize sağlık...
teşekkürler Hüseyin bey...güzel yoruma
saygı huzurla hep
TÜM YORUMLAR (2)