Sarhoş olmak için mutlaka içmek gerekmiyormuş.Öğrendim ki; insan, sevincede zaten körkütük ayyaş oluyormuş. Bir kokteyl hazırladım bu gece kendime. Kadehimin içine resmini koyup, üstüne aşkımı ve sevgimi doldurdum.
Gözlerin mezem, kokun sigaram oldu. Her yudumladığımda biraz daha kendimden geçiyor, biraz daha mey buluyorum. Ve tıpkı alkolikler gibi konuştukça konuşuyor, hissettiklerimi bir bir hayaline anlatıyorum.
Bu beden üstünden çok acılar geçti Şiir Gözlüm. Çok bedel ödedi bu ten. Bir aşkın, bir hayatın, bir gençliğin bedeliydi ödediğim. Çocukluğum mu? Zaten hiç olmadı. Hatırlamıyorum bile. Her ızdırabımın karşılığını ödedim de, etimden ve sevgimden asla ödün vermedim. Belki boyun eğdim, ama inandığım doğruya, iyiye. Belki yenildim, ama yalnız kendime. Belki ezildim, lakin bir tek kaderime.
İnsan yaşadıklarını anlatıyor da, hissettiklerini söz bulup ta dile getiremiyor. İsyanlarımdaki umutsuzluğu söyleyebilseydim, bil ki Tanrı küserdi. Göz yaşlarımda ki öfkeyi anlatabilseydim, inan ki yağmur gücenir, mendiller incinir di. Haykırdığım sevginin temizliğini duyurabilseydim aşıklar kıskanır, aşklar ağlardı. Ve çektiklerimi beceripte bir dinletebilseydim, insan denen insan müsvetteleri ar eder utanırlardı.
Acılara tutunmak! Bilirmisin acılara tutunarak yaşamayı? Bilirmisin kahreden yalnızlıkları? Bilirmisin her gece Tanrıya can verip, her sabah emanet almayı? Bilirmisin yaşamayı değil, yaşarken ölmeyi?
Hayat bu Şiir Gözlüm. Bir gülen olduğu gibi, daima bir ağlayanda olur. Hiç bir zaman herkez kazanamaz. Birileri mutlaka kaybedendir. Sonlarda hep aynıdır zaten. Ve ben, herşeyin yalan, her şeyin hiç bir şey olduğunu öğreneli sonlara değer vermez oldum. Sen nelerin sonusun bilmiyorum ama, besbelli ki bazı şeyler seninle başlamış ve seninle bitimlenecek. Seni dahi kazanamadığım şu üç kuruşluk dünya da, senden başkada kaybedecek hiç bir şeyim kalmadı. Kocaman bir gençlik gömdüm toprağa. Ne dua ettim, ne de ağladım ardından. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir misali sadece tek bir kadeh kaldırdım maziye. Ama artık mazide yok. Tıpkı geleceğin olmadığı gibi. Sadece yaşanılan, hissedilen dakikalar, gülünebilen saatler, aşık olunabilen zamanlar var. Kısaca sen varsın Şiir Gözlüm.
Sana olan duygularımı anlattığım her nağmede, senin için kaleme aldığım her dizede ne bir saklı var, ne de yalan bir söz. Beni onlarda bulabilirsin. Sevgi; her dilde söylenen bir şarkı olsa bile anlamını herkez bilemez. Sevgi bedel ister. Benim bedelimde sensin. Ama bu zoraki bir diyet olacak. Gönül ister ki, sen Tanrı'na kavuşana dek sadece benim olasın. Her gece karşıma alıp, bir şah eser gibi seyrettiğim resmine, kaç kez seni anlatıp, SENİ SEVİYORUM diye haykırdım biliyormusun? Belki her defasında milyonlarca kere öpüp, yokluğuna dayanmak için senden sabır dilendim. Seni düşünüp yattığım yatağımda, sensizlik acısıyla kıvranıp kaçkere Tanrı'ya yalvardım biliyormusun? Bazı şeyler anlatılmaz, yaşanır, hissedilir Şiir Gözlüm. Tıpkı senin yaşandığın, senin hissedildiğin gibi.
Seni kendim gibi sevip, Tanrım gibi inandım. Ben, benden geçersem ve aşkımı inkar edersem bil ki o gün seni unutmuş olacağım.
Yıldızı olup ta mehtabı doğmayan bir bahar gecesinde, yorgunca yatağına uzanıp, parmaklarının arasına bir cigara takıp derin derin çekersen, bir kaç dakika düşün benim için,
Şiir Gözlüm.............Kadınım......
Deniz Yılmaz EralpKayıt Tarihi : 28.3.2005 21:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!