Sana bu mektubu çok uzaklardan yazıyorum güzel…Biliyorum yerini tutmayacak harfler bir bakışın,saçının teline bir dokunuşun…Biliyorum yetmeyecek özlemine beyaz bir sayfada eğreti duran kelimeler…
Yine de özlemek adına, düşünmek adına gözlerini, şu ayrı düşmüş yüreğimize bir teselli olsun istedim…Kim bilir, belki bir gün…
Belki bir gün içini boş bıraktığımız sevda küpüne, atacak bir sermayemiz olur bizim de…Belki bir gün yaşanası bir ülkenin sürülen topraklarında boy verir ektiğimiz tohumlar…Belki bir gün ağlamak yerine koşup oynamayı, mavi bir uçurtma yapıp gökyüzünde uçurmayı da bilir, tanıdığımız ve bildiğimiz o çocuklar….Kim bilir, belki bir gün…
Ama bu gün…Direnmenin vaktidir…
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!