Körpe gün doğuyor her gün
Soyunuyor düşünden gece
“Şehit” deniyor, işliyor insanın içine!
Ne denli günahsızsa gün o kadar kan toprağa
Giyinip kara bulutu yıkıyor melekler
İnsanlar var…
Evler, arabalar, dağlar, denizler gibi
Çeşit çeşit
Özde ikiye ayrılıyor hepsi
İyiler ve iyi olmayan diğerleri…
Bak, kötü demiyorum, diyemem ki!
Ben desem “yerde bir karıncayım”
İncitmemek için de üzerimden atlarsın.
Senin gönlüne istemeden kurulduysam da
İsteyerek kendime gelmedim.
Öyle bir yalnızlığa sürgün ettin ki
Elim eteğim etiketim dolandı, çözemedim…
Sesinde bir yaz akşamı
Meltemi alınmış, dalgası yavaş
Sesinde “gel” desem bahanesiz gerçekleri
“gel” dese gideceğimden emin o hali var...
Sesinde bir kış atlatmış kar
Aşikar edilmez bazı şeyler, saklanır!
Yüzünü saklıyor maceradan maceraya koşan yaramaz çocuk
Ser veriyor sır vermiyor aşka düşmüş delikanlı
Geceleri başka bir ten kokusundan biliyor aldatıldığını kadın, susuyor yine de
Bir sır gibi saklıyor genç kız anasından buluştuğu gencin adını…
Bir köpek kemiğini gizliyor toprağa, bir karınca yurdunu
Memesi olmayan bir kadın erkekleşir mi Tanrım?
Güçlenir mi? Kafa tutarak hayata çat kapı çıkabilir mi evden?
Öpülebilir mi arzuyla yeniden?
Ellerini “çiçek yapamadan” göğsü üstünde, dinleyebilir mi ilgiyle birini?
Ve memesi olmadan sevişebilir mi?
Terinin yolu değişir mi, teki olmasa mesela…?
Umut diyoruz, o bir suflör...
Aynı cümleyle herkesin tiyatro sahnesinde...
Heykeltraş, yüze ışık veren,
Bir mimar yeniden yeniden şekillendiren...
Bir öğretmen ideallerini kaybetmemiş
Ve lohusa bir kadın memelerine süt gelmiş...
Acılar çocuklara bayram şekeri gibi ortada…
Ne hayaller kurulmuştu acılardan önce…
Mahzun sabahları vardı insanların
“Geciktim, ne desem şimdi müdüre”
En baba problemdi maaştan sonra…
Hür düşlerimiz vardı, lacivert geceye sarı
"Asostayım, yalnızım " diye
Duygularını döktüğün yerler
Sordu seni...
Eğdim başımı.
"Allah beni verdi yalnızlığına
Ama dedim çok alışmış o yalnızlığa "
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!