Kaotik varoluşun rastgeleliğinde türleyen yüreğin bildirgesi; Ben olasılığım, ben canı sıkılan bir tanrıçanın mide bulatısından ibaretim.
İstenilmeyen bir varoluşun üvey oğludur insan!
Huzursuz bir tanrının ani kararından biliçimlenmiştir yazgısı...
Israrla, kendi benliğine "Defol" çektiren yüreğin; yaratmak istediği bir dünyanın yaratımıdır hünerleri.
Bir kaç sözcük; aldatıcı kelime, birleşkesi kavramlar; yaratılmak istenen masal!
Büyük kozmik yalan: üst model… Hayran olduklarımın alçak hayatını okudum sapkınlığını gördüm avuntusundan yakınma makamına doğru yürüdün.
Haydut!
Vurguncu sapmaz,… Şaşmaz.
Beğenti zamparası soysuz… Hayranlık kutusu! Kendisiyle alay etmez artıksın. İsyansız yaşam. Anti-Hasta… Ne ruhsuz bir sağlıksın böyle.
Kavurucu insanlıktan uzaklaştırıcı
{...} Soğutucu bireysellikten kurtarıcı
Bağlayıcı dünyalıktan girecici bir hükümdar lazım
"Mantıku't-Tayr" {م ن ط ق ا ل ط ی ر }
1
Meş meş di warê qudretê
Fikrî’ m pê hêza heyretê
Camek ji cama şerbetê;
Da me pê dîwanê Mela!
2
Gözleri görendir Ebû Kuhafe!
Gerçi gözlerinin feri sönmüştü.
Elinden tutan ise daha hayırlıydı.
Karşısında durduğu kimse anlamıştı onu...
"Neden yordun, yaşlı kimseyi?"
Ki ona gitmek gerekliydi...
Ey Kulum! Sükûnet tacıyla geliyorum,
Bil ki, birinci kapı 'beklemektir'
Bil ki, birinci vadi 'raina' değildir.
Filizlenince yolumuz, kim tutacak seni?
Seni alıp Refik-i Âla'ya yükselttim,
Te hêra harkire canê
Min ê, ber agirek danê
Zelîl ez, hêviyek kanê
Bigerim can û cananê
Dizanim sirrê cananê
''O, görülemez, kavranamaz olandır.’’[1] Görülen ile bilinenler ortadadır, tümü de sınırlıdır, biri diğerine bitişiktir.
O görülmezdir, zira görünmeyendir; gören gözlerin de bir sınırı vardır fizik âlemde.
Kavrayış beynin bir fonksiyonudur, onu da üreten beyindir; söyler misin, hangi akıl yorulmadan durabilir, hangi algı?
‘’Bilgice kuşatamadığın bir şeye nasıl sabredeceksin’’[2] Bilgimiz sınırlıdır, algımız sınırlıdır; açıldıkça bir sınır diğer bir sınıra varır bu muamma.
Sabrın sonu emniyettir; zira her durum bir gizemdir bir diğer durum adına, zamandır bizleri kuşatıp duran.
Evren Tanrı’dadır; ondadır, o kuşatır tüm varlığı yorulmadan, zira yorgunluğun da bir nedeni vardır, varlığın olduğu gibi.
Her şey senle başladı ve her şey senle bitecek ya Resulellah!
Koca kâinat yoktu, yeryüzü şekilsiz, gökyüzü biçimsizdi; hiçbir şey yoktu, hiçlik hâkimdi her yere ama sen vardın.
Yaratıcı Ol dedi, ebedi nurdan ışığın yansıdı;
ışığından kâinat, senden ârş, senden yaratıldı varlık âlemi, dünya ve ahiret.
Yeryüzündeki her ulus, her dil; dile gelip desinler:
"Işık saçan bir kandil."
I. İÇKİN IŞINLAR
Engin yüreklere selamdır ilk sözler
Sarkıtılan içtenliğe selam diyen gözler
Selam olsun nefretin ötesinde çırpınan özler
Aydınlığın güneşiyle canlandı bilinçsiz tözler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!