Köyümüzden haber sormuşsun benden
Altı haber versem beşi değişti.
Her şey eski hamam, eski tas, ama
Pınarın kaynağı, başı değişti.
Görgü yıllık izne gitti dönmedi
Ne göz gördü ne kulak duydu
Sessizce geldi, geçti gençliğim
Gönlümden indi, düştü yerlere
Ayaklarıma gönlünü açtı gençliğim
Alıp elime öpüp koklayım dedim
Gönül verdim iyiye ve güzele
İlk önce aşk için yan dediler
Aşk pınarından doldurup tasını
Ağız dolusu içip kan dediler
Güzeli gör önce gönül gözünde
Doğudan batıya şahlanan destan
Bir Çanakkale bir de Sarıkamış
Vatan uğruna verilen bunca can
Bir Çanakkale bir de Sarıkamış
Türk’ün bükülmez bileği oldular
Söyle bana füsun gözlü güzel kız
Bilir misin Anadolu nasıldır?
Terini toprağa kattın mı hiç?
Bayramlığım yok diye bayram akşamları
Geceler boyu ağladın mı hiç?
Vurulsun davullar, çalınsın sazlar
Bizim evde düğün var bu gün
Yakılsın kınalar oynasın kızlar
Bizim evde düğün var bu gün
Hakk’ın emri, Türk’ün töresi böyle
Görür görmez aldı beni hapsetti
Mahkûmuyum sende kara gözlerin
Aşkın hançerini vurdu sineme
Açtı yüreğimde yara gözlerin
Bazen mahmur, bazen içli bakıyor
Bugün yağmur yağdı Deniz Kızı
Üşüdün mü ıslandın mı sen
Bilemiyorum
Geçit vermez dağlar var aramızda
Çağırma yanına gelemiyorum
Deli gönül ne ağlayıp durursun
Unutulmak sana zor mu geliyor?
Bir güzeli sevip de delicesine
Sonra ayrılmak ar mı geliyor?
Davul bile dengi dengine derler
Desem ki gelin canlar bir olalım
Güzele güzellik katarlar mı ki?
Çiçek olup gönüllerde açalım
Götürüp bir pula satarlar mı ki?
Ayrı yaratmadı Hazreti Huda
Yaşar Demir, 1970 yılında Yozgat Yerköy’de doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Yerköy’de tamamladı. Daha sonra Konya’da Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Fakültede iken, hocası Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’nun etkisi ile Türk Halk Edebiyatı’na yöneldi. Âşık Hasreti, Hacı Karakılçık, Osman ...