Selammm merhabaaa
Konuş, konuş, konuşsana be
Kimsin nesin, neyim neyleriz
Bilsen ki çok eskiden beri biz
Sanki birbirimize adanmışız
Kahırsa al sana kahır
Gelin tellerinden neler yapılır neler
Karolara dalar can olur, parlar
Dolaplara yapışır parıl parıl parıldar
Çiçeklere konar ışıl, ışıl ışıldar
Beyazın içinde gizlice neler der neler
Bordoda tazecikten çizgi çizgi fışkırır
Sevgiyi paramparça edersen
Her bir parçasını bir dağa atarsan
Attığın dağ, sevgi dağı mı olur
Yoksa o dağ, sevginin mezarı mıdır
Bölük pörçük, yarım yamalaktır
Yarımı da yamalısı da bizden uzaktır
Gözlerinde cenneti gördüm
Teninden kokusunu aldım
Ellerin rüyalarımı süsledi
Duygularına aşık oldum
Bahtımsın dedim,
Gönül tahtıma davet ettim
Ne edeyim dünü yarını, şimdi yapayalnızım
Dün dündür, bu gün de bugündür, demediler mi
Sevabıyla günahıyla dün dünde kaldı cancağızım,
Gönül hesabının yarını bu günden belli olur mu hiç
Gün, bu gündür, bu gün gerçek, diğerleri miş, miş
Desene; hani miş, miş…
Ey selam, merhaba konuş, konuş
Kimsin nesin, neyleriz, bizler kimiz
Bilsen ki çok eskiden beri biz ikimiz
Birbirimize adanmışız
Kahır ikimizde de var
Yalnızlığın bunaltıları da boğazı geçer
Bakışlar bakışlara değdiğinde
Duygusal salınımlar oluştuğunda
Şimşekler yıldırımlara döndüğünde
Topuklardan tepeye kadar sızılar
İçeriye ürpertilerle dolduğunda
İç ısınıp her yeri heyecanlar bastığında
Acıyor, acıyor dedikçe ben
Çekiştirip kanatırsın yaralarımı
Oradan buradan şuradan demeden
Çimdiklersin, acıtırken gülersin
Bende gücünü mü denersin
Yoksa kendinde sevgiyi mi sınarsın
Azim, azim, azim, azim
Ters yüz edende bu azim
Dönüp gideni geri çeviren
Yitmişken iz sürüp bulan
Ne dense ki bu Azme
Bu kadar candan,
Boyut aynı değilse
Zaman farklıysa
Değil aynı koltukta oturmak
Kucak kucağa olunsa ne yazar
Sevgiler yapraklarını açarken
İhtiras ışığında aşk kokuları yayılır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!