Çokta geç olmadan
Başka uğraşlar
Başka oyunlar bulmalıyım kendime.
Mesela gidip bir emekli kahvesine
Ya magazine takılmalı
Yada memleketi kurtarmalıyım…
Önce gülün goncasını
Papatyanın beyazını
Dalda yaprağı
Saksıda çiçeği önemsersiniz…
Bütün renkler bir hoş gelir gözünüze
Az önce..
Yağmur yağdı
Güneş açtı mı oralarda da
Bak pencerene
Uzat avuçlarını….
….Ve kapat gözlerini
Fütursuzca..
Gülü koparıyorsan dalından
Bastığın yeri görmeden adım atıp
Karıncayı ezip, öldürüyorsan
Çimenlere basıp, canlarını yakıyorsan
Ağaçların dallarını kırıp,
Yaşam,.
Bir bütünlükse bu evrende
Bir elma gibi mesela
Ben diye biri yok o zaman
Çünkü
Bir yarım yok görünürlerde
Ben senden önce merhaba derim güneşe
Ben senden önce görürüm
Güneşe yüzünü dönmüş çiçekleri…
Dikeninde bülbül ilk şarkısını bana söyler
Çatıda ki serçe kuşun,
İlk arsızlığı bana nispettir…
İki yanın var senin..
İlki kuşku….
…..Ve sevdikçe hırpalanan.
Sevdikçe yaralanan
Kırk yamalı bohça gibi,
İnançsız
Açtın mı kapağını
İlk dubleyi domuz sıkısı yapıp
Diplemeli derim ben....
....Ve sonra bir dilim beyaz peynir
Bir tekte zeytin..
Varsa bir lokmada kavun ama Kırkağaç olmalı
Can tatlı, can şirin
Gökte ürkek bir güvercin
Çığlık çığlığa bir serçe kuşu
Daldan dala sıçrayan sincap
Delice koşan domuz yavrusu
Çalılıklardan kaçan tavşanı görmeyen kurt
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!