Gizemli bir kapıdan geçilerek varılıyor olmalı
ışıklı bahçelerin sürüldüğü gecenin bitimine
aydınlığı gözlerime yabancı olan sahte ışık
ne saklanırsın hayal kalelerine akşamın
güneş bekler açelyaların önünde
ışıktan adımı düşer gözlerimin avlusuna
dillendi geceye esneyen yıldızın kılavuzsuz ışığı
dinmeyecek, dağları yürüten esintinin ılık nefesi
aşkı acıya dönüştüren bir işaretmiş ayrılık
boynuma asılmış duruyor karayel
iyimserliğimi uğurladığım büyük kavgada
kafiyesi dağılmış şiirle yörüngesini yitiren
güz boyu yürünmüş zamandır bu şiir
ayrı hecelerin ekleriyle bölünmüş
sesinde taşıdığı umut
kök salar tutkuyla pullanmış düşünceye
arzunun etkisi altında kabuk bağlar yara
korkusunu saklamaz da; ürkektir biraz yaprağı
gölgesine sığındığım şu dalın, buluttadır bir kolu
değişmeden aşkın kuralı, ahh! atacağız maskeleri
ve rüzgarın pembe ağzından geleceğiz
küçücük bir tebessümle gözlerinin içinde eriyeceğiz
'Ne bilinçli yaşamdan engin sancı
ne can taşımaktan daha büyük
bir acı vardır'
Darıo
bütün sesler uydu ışığın ahengine
uzun bir arayıştan sonra bulup
kapı eşiğinden uğurladığım onca vefa…
eskiden böyle sinmezdim
ateşini yaktığım şüphenin sessizliğine
durmaksızın yanan bir alevin üstünde tüten
avucumdaki şu sefil bahar, uzatsaydı iklimi
nicedir suyu kıyıya vurmaz denizimin
dilimde bir kanat çırpımı serin söz:
sessiz ağlayan tümsek olur
nemini kağıda düşürür düşürmez
omzunda sönmüş bir yıldızın ağırlığıyla
Tenha ışık; yine seçemedim rengini uzağın
yine bir tutku usul usul belirdi, incelmiş sözle
giyinip bir rüzgarın şeffaf kanatlarını
önümde uzanan denizi uzaklara fısıldayarak
bakıp susmakta ustayım sanırdım
Gölge oyunu, kırılgan ve renksiz
bu sürgün hayat, aklımdaki soru işareti
sırrı derin eskimiş bir muammayla
düşünür dururum kaç vakit...
dökerim acılarımı ıssız sokaklara
Gitti yazı buldu o serin düşünce
anlamın boyunduruğundan kurtularak
dalgaların köpüğünde göveren sözü gördü
sahile vurdu altından dizesi
geceden sıyrılıp geldi Poyraz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!