aşkımla sel olup aksam içine
içinin seni tutan tüm bentlerini yıksam bir bir
benli bir hayat bıraksam yurduna
sana adanmışlığımla bırakılan herşeyden
daha kutsal
daha gerçek
Cennet şekliyle
Dünyayı gören heyecanımı kelimeler edeceksen eğer
Bedenime yazılmış kumrulara yaklaş,
Gözlerinden alacağım bahtımı,
Hataların mecalini silen yetenekleri konuş,
Dudaklarının arasından çıkacak ruhumdan ol,
Gözlerinin içinde erimeyi sevdim, ellerini avucumda bir beyaz güvercin gibi
tutmayı, o güvercinin yürek atışlarını avucumda hissetmeyi sevdim, elinin sıcaklığının elimden yüreğime kadar yayılıp beni başka âlemlere taşımasını sevdim, yüzümü saçlarının arasına gömüp, saçlarını koklamayı sevdim, dudaklarımı boynunda, ensende, parmaklarında dolaştırmayı, kulaklarının arkasına değdirerek, sana, hiç yazılmamış şiirler fısıldamayı sevdim, sana sarılmayı, kokunu, sıcaklığını içime sindirmeyi sevdim.
.Sevgi kundağıyla sar kalbini hadi gülümse pembe güller açsın yüzünde
gözlerine gün/aydınlığını tak karanlığa aldırma hayat sende çoğalsın
hadi durma bal tadında gülümse ara sıra gözlerini yum uykularını renkli düşlerle boya
gökyüzünden çamur yağsa sanma toprak kirlenir yağmur temizler herşeyi,aldırma
yeter ki gülümse
kendine gökkuşağından uçurtma yap özgür kal tüm yüreğinle
Hassas yürekler taşıyoruz
Cam dan
Çatlayan
Buğulanan
Kırılan
Candan dost aramamız da bu yüzden
Gölgem ol,düşlerimden uzan yalnızlığıma.
Küçücük bir dokunuşla başlasın herşey
seninle benim aramda.
Ritmini yitirmiş ne varsa yüreklerimizde
dokunuşlarımızla yeniden anlam kazansın.
Saatler saatleri kovalasın,günler günleri.
Duyarım ilk aşk çağrışımı
Koluma kanatlar takarak geldim ey yar
Ümitten sevgiden sonsuz özlemden
Sana aşk buketi yaparak geldim
Sil gönlünden artık kendi kederini
İkimiz için bu aşk defteri
Rüyaları çalınmış gecelerde sevdim seni. Yetim cocukların kirlenmemiş düşlerinde büyüttüm seni. Her gülüşün, acılarıma sürülmüş bir merhem gibiydi. Lacivert okyanuslara uzanan umuttu gözlerin.Korkularımı yüreğinde emziren bir imkansız sevdaydın sen.Yeni doğmuş bir bebeğin kundağında uyuttum hasretimi. Kirpiklerin papatyaların avuçlarına uzanmış uyurken, ben yüreğimi közledim acılarında. Sen umuda gülümserken, ben bedenimi közledim bir günahına. Ne olur sus bitanem. Kaybettiğim güneşi senin gözlerinde bulmuşken, ezilmiş goncalarımın yaşlarını gülüşlerinin sıcaklığında kuruturken onca fedakarlığımı ne olur büyütme. Her şey senin yüregin ve sevdan için...
Ben rüzgârın olayım, sen yangınım ol sevgilim. Yakalım kışı, ısıtalım aşkımızı. Soğuğa inat, sen yak yüreğimi, ben rüzgârımla körükleyim ateşimizi. Kenetlenelim birbirimize, sahiplenelim dökülen yaprakları. Kış bizimdir sevgilim. Getirelim birlikte baharı, açtıralım tekrar çiçekleri. İkimizin yangınıyla, yeşertelim, yeniden hayata döndürelim böcekleri. Güneşin korundan, yangının közünden tutalım, el ele koşalım. Ahirete kadar, sır’atı geçene kadar, sevelim birbirimizi.
Bu kış bizim için..
Sen gecem ol sevdiğim, ben gündüzün..
Bir masal eşlik ediyor…
Bin bir gecenin ilk gecesi…
Son geceye uzanıyor…
Işıklı ve sıcak...
Ellerim geziniyor dudaklarımda…
Bir fısıltı iliştiriyorum kulağına…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!