Gönüller tahtına postunu seren
Pirim Hasan ile şahım Hüseyin
Ser veripte bu yola canın veren
Pirim Hasan ile şahım Hüseyin
Yolcu oldum yola düştüm
Rehberim şah pirim Ali
Sahralarda çöle düştüm
Rehberim şah pirim Ali
NAKARAT
Gel gir şu haneme şahım sultanım
Etme senden ayri pirim aşkına
Gönül köşküme kal benim mihmanım
Etme senden ayrı şahım aşkına
Sana doğru bütün arzum emelim
Doğru gideni yolunda şaşırma
Düzünde engeller yaratma şaşkın
Kibire gurura şu özün kaptırma
Özünde benlikler yaratma şaşkın
Yiğidin göğsünü inciten oktur
Bir vefasız ile ben düştüm yola
Koydu beni bakın hallerden hala
Çul eyledi beni Verdi bir pula
Kadire kıymete yok saydı beni
Kimseler bakmaz’ki benim halıma
Bu kadarda cevr etme beni bana
Bir kara sevdaya saldın sen beni
Del etin aşkınla sürdün meydana
Bir nara yanmaya saldın sen beni
Mah yüzün ile misal-i güneşsin
Işıkta sendedir İhsan sendedir
Ummanada düşse sönmez ateşsin
Ateşte sendedir duman sendedir.
Mikabın aç surett-i nur içinde
Arş-u semahı döne dur içinde
Nice can sır olmuşlar sır içinde
Ararım ben seni senden ötürü
Bu kuru kavgadan bıktım usandım
Serimde tüten bu sevda
Ne ağlatır ne güldürür
Tersemi döner bu dünya
Ne. Yaşatır ne öldürür
Bu meydanı boş budunuz
Fakir fukara yoldunuz
Haksızken haklı oldunuz
Düzen sizin çarkta sizin
Dört bir yanınız yaktınız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!