Farkına varılmamış bir ağaç gibi büyüdüm
Benim ilm-u haberim yok kimsenin kaydında
doğduğumu bilen yok ki kayda geçsin öldüğüm
bugün benim doğum günüm,
bugün benim doğum günüm,
şimdi nasıl kurulur devrik hayat tümcesi
-1-
Sürüyüp saçlarından düşlerimi hayata
Döşte tufan koparan bir aşka yor istedim
Kavimler geldi göçtü aklımın kıracından
Otağlar sökülüyor,
-2-
Koca bir kum saatidir akıp gidiyor Sahra
Sarıdır kum akıyor, zehir-zakkum akıyor
Eksibe gölgesidir Samira’nın düş yeri
Sam yeli tırpan gibi dolanır saçlarına
önce ruhum sarardı; son yaz rüzgarlarından
saçlarım ağardı sonra,
kurtarıp başımı gömdüğüm yastıkaltından
uzak iklim düşlerine sürüdüm
potporik acılarla tütsüledim tenimi
beni cinnet
Şimdi sen büyüdükçe
Çocukluğunla hatırlanırsın
Ellerin biraz daha kırışık
Yüzün çözülmemiş bir kitabe gibidir şimdi
Her gün doğumu seni ışıltıyla kucaklayan dirim
Ve her doğum günü bir uçurumdan yuvarladığın ömür
-3-
Gel buzul düşlerimi çöz uçkun nefesinle
Çöl ayazında kaldım, gel döşte yan Samira
Çıngıraklı yılanlar susmuş sesin geliyor
Tertemiz bir kalp, berrak bir zihin ve iman...
Allah rahmet eylesin