Yılgınlığın adımsız sokaklarında
Küflü, uyuşuk,
Takatsız bir sarhoşluğa siyahlanırken
Bezgin bir bekleyişin kirişlerine
Sınırlamışken düşe bile uzak resimleri,
Bir çiğ damlasına uyanmaktı seni sevmek...
Durdu zaman!
Gülüşler, derman tanımaz hüzünlere kilitlendi
Aç ve tütünsüz geçirdiğim günlerde
Tek katığım, üzerine gözyaşımla hasretini işlediğim resmindi
Bunca kalabalık ve kaos akarken
Baharlansa da, çiçeklense de
ve hatta türkülense de
kelepçeli bir sevmeye kalem kırılıyor
sinsi kahkahasında hasretin…
Sessiz bu fırtına,
dalgası vuruyor yüreğime ezgin bir gel-gitin,
SEVGİLİ
Her uykusuzluk nöbetinde sen varsın yine
Yüreğimin karasularına hücum ederek
Ve taşıyarak ellerinde en rezil terkedişleri
Sen vefa unutkanısın sevgili,
SUSKUN BİR BEKLEYİŞİN EFKARINI, BİR ÇİFT MARTI KANADI ÇİÇEKLENDİRECEK”
Hüzünlerin sırnaşıklığında şımaran korku,
Ürkek adımlarda cesaretlenen ihanet!
Kelepçesin söz söylemelere
Nazlı bakışlara idamsın...
(BAHARIMA…)
Seni özledim,
Gözlerinde şenlenen kayıp çocukluğumu
Boynu bükük bıraktı yokluğun,
Teninin bahar kıskandıran kokusuna özlemim
İstanbul’u kıskandırıyor
Mektubun gelmiş,demin söylediler
Senin için ölmüş dediler,
İnanamadım,inanamam
Biliyorum,bu koca ve çirkin bir yalan
Ne yani? Şimdi sen yok musun?
Söndürün tüm ışıkları
Bu gece son kez olsun seyretmek istiyorum yıldızları.
Ay karanlık,
Ölüm kadar sessiz gece
Ve yalnızlık kokulu bir türküyle
Selam ediyorum;
Yaz ortasında,
Umarsız yolculuklar düşmüş payıma
Yar gözünden,canımın özünden ayrı düşmüşlüğün
Kurak iklimindeyim hey!
Hey ki ateş düşmüş içime
Dört yanım pervasız yaralara mahpus
Kör kilit kapıların ardında
Gözlerine zincir vurulmuş,
Gökyüzü yasaklanmış,
Bahara halel gelmiştir.
Çünkü çiçeklerden renkleri çalınmış,
Çimenler siyah açar olmuştur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!