Yıllar var ki;
Belli belirsiz bir yolda
Adımlarımı saymadan,göremeden bir santim ilerisini,
Erişemeden doruklarına yaşamın,
Savurgan sonbahar hüzünleri gibi
Gazel dökmüşüm.
Yıllar sonra dün karşılaştık seninle,
İki dostu oynayan yabancılar gibiydik
Göz ucuyla dokundum
Kirpiklerinin tuz kokulu menekşelerine,
Salkım saçak tutuşmuştu şafaklarına
Hüzün çökmüş, darmadağın olmuş gözlerin.
Gecenin rengi acıya çalar
Yalnız yüreklerin yaralı nefesleri doldurur karanlığı
Yıldız-kokulu bir feryat çırılçıplak bırakır gece kuşlarını
İsyana kilitli bir bakıştır hasret
Bulutlardan ıslak gözler boşanır gün-yorgunu yüreklere
Ve fısıldar ay ışığı kimsesizliği
Kapıların ardına zincirli bir sevdanın
nafile nöbetçisiyim,
bakışlarım dağılırken sokaklara,
gecelere yarenliğim uykuları katleden bir öfkeye bileniyor..
Kanatların göğümde değil sanki...
gözlerinin içinde bulamıyorum seni,
Mısralar yalnızlığa yürürken,
içimde kurulan sıratın korkağıyım,
yamalı bir efkar ıslanıyor parmaklarımda,
kelimelerin kapıları kapanmış kalemime,
özümde örselenmiş sevdanın çatlaklarından sızan türküler
yalın ateş gibi damlıyor gözlerime
Senin yüzünden bu şarap
Aklımın limanında yakılan gemilerin
Suyu ısıttığı zamanın yelkovanısın
Sözlerinde alevlenen takvim
Müebbet bir suskunluğun taraftarı.
Gülüşünde ölümüm kederlenir....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!