Divan-ı Mısride sırların izi
Her okuyuşta var bir başka gizi
Oku, her dem başka cevher bulursun
Seyyid Nesimi
GÜLDÜR GÜL
Ben bugün pirime vardım
Pirin cemali güldür gül
Oturmuş tahtı mekana
Son bir kahve yap bana
Bir kaç dakka kalayım
Hatırı kalsın sana
Kırk yıl sonra alayım
Hüzün olsun fincanı
Annen öyle muhterem biriyken
Nasıl bu pis ahlaka sarıştın
Acaba Tahir, diyorum ki sen
Yoksa hastanede mi karıştın
Çingen mi yoksa kızancık mısın
Söz verip de cayacaksan
Unut gitsin sevme beni
Aşkı sen yok sayacaksan
Unut gitsin sevme beni
Çağırıma gönlün uysa
Yardan gayrine bigane aşık
Aşk ile yanar suzane gezer
Yoktur kararı yanmaktır kârı
Leylü neharı efgane gezer
Bir yaprak turab oldu
Rüzgarın tiz sesiyle
Son sardunyalar da soldu
Eylül'ün gelmesiyle
Gül, sabrın kovasını
Yoksa kalpte aşkı ataş
O kalp Hakka makam olmaz
Helal yoldan gelmeyen aş
Zehir olur taam olmaz
Sevmiş olsa da Allahı
Aşk çözülmez bir kesir
Formülü sözsüz nesir
Hüznü bir mapushane
Ben içindeki esir
Yüreğimin şarkısı
Yaktı beni hicranıyla, niraneye döndürdü yar.
Yıktı gönül sarayını, viraneye döndürdü yar.
Çektirdi hep bana âhı, göstermedi hiç sabâhı,
Ah! bu kalb-i beytullâhı, puthaneye döndürdü yar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!