Yine dört basamaklı bir hayata adım atıyorum
Tutku; seni gördüğümde benim dilediğim an
Aşk; seninle coştuğum,
Bilmediğim diyarlara yelken açtığım
Kanımı kaynatıp varlığının dayanılmaz çekim gücüdür
Sevda; kendimden geçme faslı
Hayat Yolu
Hayat yolu, nedenli yüklü geçer bir bahtsızın üzerinden
Sevdalı renkleri almışsa hele çekilmez hal alır.
Kimseciklere duyurmadan taşır da yine of demez.
Haziran Gecesi
Sıcaktı
Tuz ve ıslak dudaklar
Soluksuz düşler içinde
Bir haziran gecesi
Bir deli çocuk büyüttün sen benden
Ağlamayı unutturup
Gözlerime turuncu güneşleri
Ellerime sonsuz yazları bıraktın
Veda ettim sen öncelerine
Çengiler gibi her gün
Zorlama ağzından dökülenler taş gibi ağır
Yürek dayanmaz artık
Korkuyorum
Coşkunluğum durulurken, söylediklerin
Ismarlama hakaretler gibi
Yakıyor
Böyledir işte her son
Önce
Yürek burkulması
Sonra
Gözyaşı sağanağı
Ve bitmezmiş gibi
HEVES
"küçük bir aşk yetiştirdim"
büyüseydi adı SEVDA olurdu
"ama düzene yenildi"
yaktığım bir cigara
İşte yine sensiz karşılamaktayım günü
Kara kara geceleri devirirken sabaha
“Sen yoksun” çığlığı var akbabaların ağzında
Karabasan şövalyelerinin
Hadsiz, ruhsuz şeytanların cakası
Hey hat, güne merhaba demek ne fayda
bu gece sadece şiir okuyacağım
uyumadan evvel değil
uykuyu ötelemek adına
kolay kolay geçmesin saatler
her anında bir hatıraya can vereyim
Öyle uzak bir hayalin içinde
Hep boynu bükük kalmaktı benim hikayem
Anlatacaklarım uzundu lakin asıl dinleyecek
Hangi kıyıda, hangi gözlerin sarhoşu
Ben aslında sevilmemişim desem
Aklım evet derken yüreğim…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!