Kurtul!
Suçlayan deli saçmalıklardan.
Sıyrıl!
Seni kendisine benzetmeye uğraşanlardan.
Ayrıl!
Tanıdık ve yılışık yabancılardan.
Üstüne titrediklerim var,
Ne yazsam içine kurt düşüren
Ne yazsam üstüne alınanlarım.
Olmaz mı en acısı, acıtanı?
Koşulsuz, kuşkusuz sevgime karşı
İftiradan beter kuruntular...
Önünde ikibüklüm eğiliyor insanlar
İyi geliyorsun
Suçlarını anımsatıyorsun isyan edene
Duraksatıp korkutuyorsun
Yoksulların ekmeğinde gözün
Aç bırakıyorsun
Gökyüzüne asılmış
Duyguların isiyim.
Kimseyi yanıltmasın rengim
Solabilirim.
Yakınımdakilere hür,
Uzağımdakilere gür gelebilirim.
Kirli iplikle dokunmuş kumaşları
İyimserlikle kuşandılar
Arsız kisveler gördüm
Tiksinç çöp yığınları
Şehvet düşkünü yandaşları
Tanıdım, tanımladım belki
Bulutlar kaya gibi
Ağır ağır üstüne geliyor
Ve Ay, kanlı bir göz,
İki satır arasında.
Hikayenin sanrısında
Hepsi ürkünç durmakta.
Yazmana bakıp bakıp
Seni küçük görenlere
Aldanma!
Oku kızım, oku!
Saçlarına harfler takılsın.
Yürüdü iki adım bir sözcük
Kambur ağacın en ince dalına
Yoruldum dedi
Nefesi kesilen anneme bakıp
Oysa daha dün
Kendimi inandırmıştım
Cümlesine uymadığın
Sözcüklerin vardı.
Hoyrat, kızgın, talepkar...
Recm eden inançlarla bilendin.
Seni taşa kesmiş kitaplarla
Aklını alarak kandırdılar.
Dokundu bir meleğin sesi
İlmek ilmek hüzünlerle.
Sızladı göz bebeklerim.
Sözcükler zehirdi,
Sözcükler iksir
İnsan kalbi, acıyla mı iyileşir?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!