dün bulunmuşsun ölümün yalnızlığında
metruk bir ev olamadan sessiz katilin
ince bir insan
güzel koymuş adını
Sonay bebek
boş ver sakladıklarımızı diyor sevgili
artar bile elimizdekiler
ikimize de yeter
geçmişin öğretisi demiştim
öyle yazmıştım son mektubumda
şu güz günü
Görmezler
Yüreksizdirler
Korkaktırlar
Duyamazlar
Bilemezler
Uzak durması gereken gerçekler ise aşka
Gelin olduğu gün kadar beyaz
Doğurduğu gün kadar pembe değildi dünya
Başı sarılı
Yaşlı ve yalnız bir ana
Adı buysa yaşamın
Ve Buysa yaşamak
Bir küçük istek
Üç yüz simidi başında taşır çocuk
Saat daha çok erken
Uykudayken sen ben
Öğlen okula gidecek
Kuşluk vaktinin şu son iki simidi
Eser hafif yeller
Kucakladığım gölgem huzur yatağı
Gün doğar
Gün döner
Gölgelerim
Daldalarım
Çocukları sırtlarında o kadınlar
Ter kokarlardı
Çiğ soğan kokarlardı
Çıplak tuğlaydı yükleri
Yüklükleri toprak yanığı
Düşlerinin konuğu olmak varmış
Kanatlarına sığınmak
Sessiz damlalarla düşüp kirpiklerinden
Öpücüğü kadar kanatan
Hançer dudaklı sevgilim
Islaklığında yanaklarından akıp
Kıvrılan yollarında uzayan gölgen
Her dönencesinde yaşamın
Özlüyorum vallahi
Özlüyorum seni cancağızım
Diyebilmeli ki insan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!