İnsanlar gördüm maddeye aşık
arabasına, evine aşık.
tuttuğu takıma, fırkaya aşık
insanlar gördüm suratı asık
oğluna gülmez, kızına gülmez
çilesine memur eşine asık.
Kaybolan mezarlar gördüm
Kabristana gidip geri dönmeyen tabutlar.
Tek giyimlik abanın adıdır kefen
Secdesiz kılınan namazlar gördüm.
Hani gençliğini nerede harcadın?
Adeta kirli Dünyayı temizlemek için iniyor kar taneleri.
Ağaçların en tepeleri ak saçlı ihtiyarlara dönmüş.
Bir yorgan misali örtmüş kabirlerin üzerini.
Gecenin karanlığını aydınlatan kar taneleri
Kaç kıtada atının ayak izi,
Kınındaki kılıçta düşmanın kanı,
Heybende mukaddes bir anı.
Sen TÜRK olduğunu ne zaman unuttun!
Kartallar gibi yüksekten uçardın,
Sevdan yontarken sokağımdaki kaldırımları
Bir kurşun sıyırır kalbimi karanlıkta
Yine kör nişancıydı kara gözlerin
Beni süründürmeye mahkum eden
Bir sokak kaldırımı kadar bilmedin kıymetimi
Yıkma gönül sarayını mazlumun
Altında kimler ezilir bilemezsin.
İçin,için ağlarda ,
Gözyaşında kimler boğulur bilemezsin.
Alma sakın ahını mazlumun,
Hangi dağları yıkar bilemezsin.
Bizim kalbinize ne oldu?
Ne edep kalmış ne haya.
Bizim kalbimize ne oldu?
Ne merhamet kalmış ne iman.
Biz kalbimizde imanı öldürdük.
Ey karanlık çağ!
Daha ne kadar kararacaksın?
Esfel'in kıyısında ki nesil
Daha ne kadar azacaksın?
Ötelediğin hor gördüğün
Kızdığında dövdüğün
Uzaktan sövdüğün
Gör Ben yine o garibim.
Atasız ök'süz büyüyen
Başa beladır bakışın.
Maddeye Can Katar nakışın.
At binişin, Turan gülüşün.
Çin'e set ördürür.
Korkut ata kurt otağında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!