Sürükler insanı hayat akışı
Kapanır yolların düze çıkışı
Önüne yuvarlar kocaman taşı
Helal olsun onu kırabilene
Çok zormuş akışlar önünde durmak
Anlaşmak güç olur bozulursa dil
Anlamsız kargaşa dalar ortaya
Vahşi dikenlere esir olur gül
Esas mana gelir arkadan yaya
Yumurtayı parazitler aşılar
Güzel bir kız gördüm adını sordum
Korkuttu bakışı geride durdum
Titrek ellerimi saçına sürdüm
Oğlan delimisin ney dedi bana!
Ben konuştum oda biraz nazlandı
ALİMLERİN BAHÇESİ
Bizden önce çalışmışlar
Ne de güzel bal yapmışlar
Atlaslara tül saçmışlar
Gidin görün pazardadır
Varsa evinde dirlik düzen
Buharı başka solur kazan
Mutluluğun yolunu çizen
Yön veren düşüne dişi kuş
Esirgeme ondan sevgiyi
Sen kendine asma surat
Kendini kendinde yarat
Yaşamanın tadını tat
Var oluşlar senle güzel
Sen var isen dünya da var
Bocalıyor iki kültür arası
Anadilin hali yürek yarası
Meçhul nerden gelir geçim parası
Sahipsiz yetişen gurbet gençleri
Tarih sorsan diyor nerden bileyim
İki gönül bulutlarda buluştu
Aynı diller birbiriyle bilişti
Ruhlarını okşamaya çalıştı
Sevgi indi yüreklerin özüne
Gözlerden bakınca görüldü gönül
Gönülden gönüle akar görülmez
Yollar yapar yollarında yorulmaz
Eğilip bükülmez asla kırılmaz
Bütün engelleri aşar da gider
Gittiği yerlere eker gülleri
Eridim mum gibi aşk ateşine
Kavuşupta gülmek nasip olmadı
Yıllar yılı koştum sevda peşine
Seven kalbe girmek nasip olmadı
Ümitsiz aşkında ümit aradım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!