Baktıkça pırıl pırıl, mavi gözlerinize,
Üzülmek mi lazım, gülmek mi bilmem.
Felekte bir gün gülecek mi?
Masum, peltek sözlerinize.
Bana huzur veriyor,
Canlarım benim…
Yine sizi düşündüm bugün
Zaman zaman olur böyle.
Yaşım yetmişi aştı derken,
Şöyle bakıverdim düne.
(Torunlarıma İthaf)
Yüreğin,
Sevgi dolu olmalı.
İyiye, güzele, doğruya uzat ellerini.
Tüm güzellikleri doğanın,
Millet nedir, din nedir, kan nedir, bayrak nedir?
Ancak bunu sizlere bir Maraşlı öğretir.
Bir gün elbet bir şair, bir yazar çıkacaktır.
Senin bu destanını kalplere yazacaktır.
Yufkayı pişerken çeviren EVRAAÇ.
Hamurun UFRAsı bol derler bizde.
Islak çamaşırı döven şey TOHAÇ.
Şu kili başına ÇAL derler bizde.
Kulplu ve teneke su kabı ŞAPŞAK,
Kırılmış arpa ve yulafa ZAVAR.
Ağrıyan bir yere çekilir CIBAR.
Köyde KAYE deriz şehirde MUHTAR,
Büyükbaş hayvana MAL derler bizde.
Teneke su kabı Tas değil ŞAPŞAK,
Malazgirt'te Alpaslan,
Kahire'de Yavuz Han.
İstanbul'da Fatihim,
Viyana'da, Süleyman.
Söğüt'te Ertuğrul'um
Her gün seni yazsam, bitmez bilirim.
Yemyeşil ormanın, bağın var Maraş.
Ömür boyu peşin sıra gelirim,
Sıra sıra karlı dağın var Maraş.
Yaylaların çayır çimen süslüdür.
Selamünaleyküm sevgili edem.
Mektubum gecikti gene bu sefer.
Dezzeme, emmime, bibime selam,
Ellerin öperim hep teker teker.
Ahırdağı gene karla doldu mu?
Gine geldi şubat, gamlandı gönül,
Acep şimdi Maraş notar ki edem?
Kabardı ayranım canlandı gönül,
İçim bir bir döksem ne der ki edem?
Kandıl'ı Kazma'yı, Büğlek, Kerhan'ı,
Bütün çocukların bir araya geldiğimizde hep beraber şiirlerini tekrar tekrar okuyup seni sevgi,saygı,takdir ile anarak seni ne kadar özlediğimizi bir kez daha anlıyoruz. Sana hasretimizi anlatmaya kelimeler yetersiz kalır.Mekanın cennet olsun (cennette olduğuna inanıyorum) babacığım.
BABACIĞIM, SENİ ÇOK ÖZLÜYORUZ. RUHUN ŞAD, MEKANIN CENNET OLSUN, İNŞALLAH.