Bir zaman diliminde gelmişim bu dünyaya
Dünya gri gök mavi ortasında bir derya
Yıllar aldı götürdü yaşamak sanki rüya
Beklenmedik bir savaş sardı bütün ömrümü
gözümü açtığımda odamı sevmemiştim
Bu aşk burada bitmez.
Çünkü,bu aşkı ben yaşamadım ki...
Bu insanları anlamadım gitti
Sanki bencillik ruhlarına işlemiş
Dünya bir yana o bir yana
Kendi eker kendi biçer
Kendi seçer kendi geçer
Gah ağlar gah güler
Bugünkü şartlarda,
Demokrasi sınavı, ateşten gömlek gibi.
Giyen yanar, giymeyen uryan kalır.
Her sırrın bir mahsuru vardır
İnsanın dokunmzlığı
Sırrın zırhıyla kuşanmıştır
Bu zırh delinirse
Ne insan kalır ne cemiyet
Yılanı dişiyle,
İnsanı taşıyla tanıdım...
Üç çeşit baran:
Dünya'yı saran,
kendine bakan,
Hani basit desem çok zor karardı
Yolda türlü türlü engeller vardı
Belki de önümde bir ışık vardı
Koca ömrü,bu yollara adadım...
İş olsun diyerek sevenler vardı
Dünyadaki en değerli şey nedir dersem
Benim için sen diğeceksin,biliyorum.
Ama yalan söylüyorsun sevgilim
Nasıl biliyorsun deme,
çünkü ben insan sarafıyım
Sadece kalpten beyinden değil
Kızıl alevler yükseliyor
Kafamda Güneş
damarımda kanımsın
Yüreğim dağlarda
dolaşıyor
Hasretin
Kör bir kavganın ortasında
Bir dokunsan bin yangın çıkar
Hangi ateş
Vicdan azabı duyar
Hangi ateş
Yanmaz...
Başka türlüsü yok
İnsan bu
yürekte yanmadıkca sevgi ateşi
ne ısınır başka bir yürek
hep ısırır
başka yok mu diyerek
Başka türlüsü yok
İnsan bu
yürekte yanmadıkca sevgi ateşi
ne ısınır başka bir yürek
hep ısırır
başka yok mu diyerek
Başka türlüsü yok
İnsan bu
yürekte yanmadıkca sevgi ateşi
ne ısınır başka bir yürek
hep ısırır
başka yok mu diyerek