Ne güzel yaşamak değil mi
En doruklarda sevdayla uğraşmak
Ne güzel uğraşmak değil mi
Sensizliğin hoyrat sokaklarında.
Her an seni özlüyorum.
Her gün seni düşlüyorum.
Hadi bir unutkanlık sarsın beni.
Bir an unuttum say
Biri ikiyi değil, yirmibiri nasıl...
Saniye dakika değil, yıl...
Yirmibir yıl.
Bilmem kaç gün eder dakikasını bile saymıyorum.
Hoş geldin çocuk
Nasılsın bilmiyorum
Neye benziyorsun
Biraz benden biraz gülüm den ortaya karışık
Gelmeden sevdik seni
Nazar değmesin
Çoklu sesler arasında bulur...
Her kafadan bir ses çıkmaktadır
Bir edasın geldi derinlerde
Gürültüyü bastırmaktadır
Bir oluş olsun dedi sanılan aksamaktadır
ışık söndü
yüzümüze çalınan aydinliktan
elimde samdan veyahut mum
dirsegim masamdan
kalkmiyor elim
boğazım düğüm
Giyinmiş elbisesi boydan boya
Kişiliği mi yansıtır bu pamuklu oya
Giyer miydi şu alem
Beyazdan yapılmış dört kalem
Sanır ki insan bu dışından tanır
kaç zamandır susuyorum
bilenmesin aklım susmaya
dizginleşsin sesim diyorum
kendimle konuşmaya
avazım çıkmıyor, kapımda nöbette
tiskinmiş aklım kalabalığa
Belki gözlerdedir ırak
yüzde görülmeyen tebessüm
Belki bir alınganlık
Belki kızgınlık
hepsinden de onemli kalptedir, bir yumruk kadar et parçası
Bir giz vardir orda gözü ırak eyleyenin ve gönlümüzü yumuşatandır dört karis gögüs altinda bulunan...
Baktım farkedemedim deyişine
Ezeli arardın be kardeşim
Bişey demeden usulca gidişine
Allaha ısmarladık bile demedin be kardeşim
Düşmez artık dilimizden
Düşmez bu zemheri kışı
Biri soğukta, biri sıcakta göçtü
Çaresiz hasret çekeriz
Vuslatı özler ne çare kavuşmayı bekleriz
En olmadık zamanda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!