Duyamazsan vezin âhengini câri
Okuyup şi’rimi gör falsodan âri
Demesen doğruyu bir kez bile olsa
Alenen Hakka yalan söyleme bâri.
Memleketin toprağına,
Ovasına ve dağına,
Al kırmızı bayrağına
Bende hasret var diye mi?
Pejmürde, perîşân dolaşan bir sürü gümrâh,
Sanmakta mezardan kaçacak dün göçen ervâh.
Tuttukları yollar ne yazık selvete çıkmaz
Külhanda yatıp gıybet eden müfsid’e kem râh.
Yâr elinden çâk olup şerhâda kaldım.
Gâh duman gâh külle bir nefhâda kaldım.
Bir yığın ben kimsesiz bir mâl-ı metrûk
Doğduğum köyden baid tenhâda kaldım.
Bülbülü sessiz, gülü küs gülşeni şeyh neylesin.
Cânını verdin cin’e, cansız teni şeyh neylesin.
Rûhunu sattın yine alçak musibet kimseye
Şeytan ezer rûhunu, ruhsuz seni şeyh neylesin.
Türk dilcilerin dilde açık maksadı birse
Herbir yazarın gâyesi berceste şiirese
Mektepte Latin dillere rağbet edilirken
Bârî gereken Türki zebân derslere girse.
Türki zebân = Türk dili
Kıral olsan dahi hiç kimseye kalmaz bu acun
Yere dimdik duran eşcâr dolu orman kesilir.
Kan için şahsa değil, topluluğun bir kulusun
Yasa bilmezsen eğer dehr sana düşman kesilir.
Uzanan bir halatın telle takılmış ucusun
Yalınız kaldığımız hücrede dünyâ gördüm.
Odadan çıktığın an devranı tenhâ gördüm.
Kamerin sunduğu aydınlığın etrâfında
Senin ay yüzlü güzel vechi hüveydâ gördüm.
Pak olmak gereklidir temiz şahsiyet pek az
Bütün renkler içinde çabuk kirlenir beyaz
Mecliste rağbet görür kazanır çok imtiyaz
Bütün renkler içinde çabuk kirlenir beyaz
İyilik yapan insan mumla aranır fakat
Vardır kimimiz hiç göremez kendine eş
Tırtıl’sa semender görünür dahl-i ateş.
Bir çifte güzel göz bile yetmez kimine
Tek gözle görür koskoca dünyâyı güneş.
Dahl-i ateş = ateş içinde
Yaklasik bir asirlik cinar ve kesfedilmemis bir hazine... Bir aruz asigi ve hece ustasi... Florida´dan Almanya´ya Yetmis Altinci Yil adli siir kitabini gönderen bir muhabbet insani... Amerika´da kurmus oldugu dershanede kendini ögrencilerine adayan bir egitim gönüllüsü... Allah (c.c.) uzun ömürler ...