Biliyor musun sen hep yanımdasın
Seni hep kendimle taşıyorum
Bana verdiğin kolyen hep cebimde
Her elimi cebime attığımda
Ben buradayım, seni bırakmadım
Sana asla ihanet etmedim dercesine
İNADINA
Gece vardiyalarında
Bölüşürken kalbimi kaldırım taşlarıyla
Yine sen sızıverdin yüreğime gizlice
Yine böyle karanlık ve puslu bir geceydi
Gece yine çok karanlık her nedense
Ay kaybolmuş her taraf sis
Sigaramın tüten dumanı ürperiyor
Yine sen düştün aklıma şu anda
O bahar kokun geldi yine bana
Yine böyle karanlık ve puslu bir geceydi
Güneşin ışığıyla savruldum
Bulutlar arasından sıyrılırken
Bir tabelaya takılı kaldım,
Yollar bir hayat gibi
Acımasızca uzayıp giderken
Bir yağmur damlası gördüm
Bir kurşun gibi girdi kalbime yine
Senin o kahreden hırçın özlemin
Yine beni kederlendirdi
O olmaz olası gurbetin
Neden bilmiyorum ama
Seni çok, çok özledim
Sana bir şiir yazmak istedim
Seni anlatmak istedim gurbete
Seni anlatmak istedim dağlara
Senin gibi dimdik durabilmeleri için
Seni anlatmak istedim güllere
Senin gibi kokmaları için
Şimdi şu üstümdeki yıldızlara söz veriyorum
Ve şu parıldayan Ay’a yemin ediyorum
Eğer birgün birisine aşık olacaksam
Bilki senden başkası olamaz
Eğer birgün birisi için gözyaşı dökeceksem
Çocukça bir gülüşün içinde, öğrendim sevmeyi
Kelebekler peşinden koşarken yorulmamacasına
Ve bir ağaçta sallanırken salıncaktan
Akarken yağmur damlası gibi kara bulutlarından
Gördüm karanlıklar içindeki güneşin gülen gözlerini
Ve dokundum uçsuz ovaların ardındaki Anka Kuşuna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!