Tüketmeden daha,
Umutlarını,
Düşlerini,
Ve aşklarını,
Bırakıp ardında,
Gidiyor kardeşim,
Seninle sevişmek;
Tekbaşıma kaldığımda
Yavaş yavaş tükenmek.
aralık 2009
Aç gözlü silah tüccarları,
Hiroşima'ya attılar ilk atomu.
Uçtu ölü çocuk bakışları,
Gökyüzünde birer bulut oldu.
Alev topları tarlaları dövüyordu.
Birgün sende seveceksin,
Yüreğin acıyla tanışacak,
Gülmeyi unutup ağlamayı öğreneceksin,
Benim gibi!
Belki daha delicesine,,,
Birgün terkedilmeyi tadacaksın;
Acıydı,
Bebesini basar gibi,
Bastırdığı bağrına.
Kadınıydı,
Anaydı,
Sevdalıydı oda,
Seni unutmak için içtiğim,
Bu son kadeh değil gülüm.
Kaç kez dökülecek yapraklar
Bilmiyorum yalnızlığımın üzerinden.
Unutamadığım anıları düşleyip,
Bir yanı solmuş resmini öperken,
Bir kurtulsa yüreğim
zincirlerinden,
Yıkabilse duvarlarını
tutsaklığının,
Açabilirdi kanatlarını
yeniden,
Birbir yorganına bürünüp,
Uykuya daldı İstanbul.
Kimi hüzünlü kimi şen,
Söndü pencerelerde ışıklar.
Biraz daha eskidi anılarım,
Gece yine aynı karanlık.
Bütün renkleri biliyordum.
Peki su nerenkti?
Öğretmenim ' renksizdir ' demişti.
Denizi ilk görüşüm,
İstanbul ' a ilk gelişimde.
Yani Haydarpaşa'da, trenden indiğimde.
Umutlar kırılmaz mı sanki?
Dallar durmuş diye çiçeğe.
Sevgiler mi erken tükendi,
Yer mi kalmadı yüreğimde?
Kapatma pencereyi saki,
İşimiz bitmedi meyle.
Okuduğum kadarıyla, potansiyel bir şairle karşıkarşıya olduğumu hissediyorum. Bu yüzden sayın elmacıoğlu'nu okuma listeme dahil etme ihtiyacı duydum. Başarılarının daim olmasını dilerim.