Sana ihtiyacım var, OĞLUM,
Senin gidişinle birlikte,
Dilim konuşmaz,
Kulaklarım duymaz,
Gözlerim görmez oldu,
Senin gittiğin gün,
Sarı sarı yaprakları her tarafta,
Renk cümbüşü gibi,
Doğaya renk katmış,
Dökülmüş sarı yaprakları gövdesi üzerine,
Kokusu yüreğimi ısıtıyor.
Bu kapıya iyi bakın,
Küsmeyin sakın,
Dumanı tütsün, atesi hep yakın,
Şaşırmayın, sapalatmayın.
Korkmadan gelin,
Hadi birlikte hayel kuralım,
Kendimizi köyümüzde bulalım,
Hemencecik yola çıkalım,
Say bakalım kaç kişi olduk.
Saydık saydık bir olduk,
Bak yine işe geldim,
Yine hüzünlendim,
Ben seni çok sevdim,
Sefam benim.
Aklımdan çıkmayanımsın,
Bizler rahat rahat işimize gücümüze gidip geliyoruz,
Türlü türlü yemekleri yiyoruz,
Çayımız yanımızda, televizyonda kanaldan kanala geçiyoruz,
Şehitler tepesine koşan yok.
Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmıyoruz,
Ey koca REİS,
Artık üşümüyoruz,
Içimizdeki ateş bütün bedenimizi yaktı geçti,
Senin bıraktığın Ay Yıldızı arşa diktik.
Gittiğin yol, yolumuzdur,
Kefenimiz Ay Yıldızlı bayrağımızdır.
Allah'ım iyi etsin inşallah,
Görenler desin maşallah,
Her şeye kadirdir Allah,
Şeker gibi adamsın.
Bu meslek böyle işte,
Hava yağmurlu, Ilkbahar geldi,
Giydim iş elbiselerini,
Elime aldım dirgeni,
Selam verdim yedi ceddime
Komşularla bir araya geldik,
Sen,
Umudum, yaşama sevincimdin,
Canımdan candın,
Tuttuduğum dalımdın,
Bırakıp beni gittin, oğlum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!