Çocukken öğrenirdik üretmeyi
Bir çatal daldan kuşlastiği
İki ayçiçeği sapı,
Bir kabakla arabayı.
Kıçımız ıslanırdı,
Sürerken yaptığımız kızağı.
Yüreğine sığmaz yüreğim
Toprak olsan,taş olsan
Razıyım.
Kurumu ot bile değilsin
Ruhuna nasıl can vereyim.
Çürümüş et gibisin
Yüzyıllardır aynı terane
Hak olsaydı bulurdun dallama
Yalan imanın olmuş sallama
Hak olsaydı bulurdun dallama.
Oğlum,
Öküz bizim,
Ahır bizim,
Gütmeyip de napalım.
Uydum dedemin sözüne
Güttüm hayvanımızı.
Derman bulamadım
Dost elinden
Yarayı açan,
Düşman sanırken
Sırtıma giren hançer
Kendi canımdan.
Sen çok yalancısın.
Ne söylediğin söze inanılır,
Ne okuduğun duaya,
Ne de coşar gönül
Söylediğin şarkıyla.
Dilim,
Dilim lal olur,
Elim çolak
Yazmaz kalem.
Gözüm kör
Kulak sağır
Almaz beyin.
Çıkmış bir din ağası
Adı İsmail’miş
En büyük özelliği
Çalanları seviyormuş.
Çok ehli Müslim şahıs
Cennetin yolunu biliyormuş.
Bu nasıl bulmaca
Ne adamlık kaldı
Ülkemde!
Ne güven,
Din iman diyene.
Bir türlü oturmuyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!