Ben kimi zaman bir sevgilinin beklediği
Kimi zamanda beklenip beklenip gelmediği
Kimi zaman ekmeksiz kalan garip
Bedava ekmek kuyruğundan muzdarip
Ben, bir günün kısa saat nöbetçisi,
Sen, yorgun asırların nöbetçisi.
Düşman dayanmaz akıl heybetine,
Nöbet sıran geldi, kalk, asır nöbetine.
Toprağım kıraçtı.
İnsanlarım açtı.
Aşıklarım sevdaya muhtaçtı.
Yeşerdim çiçek açtım.
Kırları ovaları sevda evi yaptım.
İnsanlarımı yedirdim, giydirdim.
Bozkırda kahraman askerler
Milletin yurduna ererler
Gelecektim sıladan anam
Bedenime kurşun dizerler
Bozkırda gonca gül yetişmez
Hasretle, sevgiye susayanlardan sor beni
Bulursan aşk denizinde sevdanla yor beni
Yürüdüğün kaldırım taşlarında say beni
Dostlar meclisinde hizmetkar gibi yay beni
Sevgide gül gül de can buldum
Can da cananı kendimi buldum
Kör duygularıma göz buldum
Dost sevdim sevgide öz buldum
Sana verdiğim gülü koklarken,
Hani rüzgar, gülün yapraklarını savurmuştu.
Koklayamamıştın. Öylece bakıp kalmıştın.
Sevgimi rüzgarla paylaştığın için, seni affedemiyorum.
Ben, hala o kıskançlıkta duruyorum.
Kalbimde saltanatını süren sen!
Ele gelmez ömür sürdüm dünyada
Dost elini tutanları gördüm rüyada
Size veda ediyorum musallada
Hak terazini kurmuşlar meydanda
Ben sizin için ibret gidiyorum
Dost dosta mektup yazar, yazılan ahuzar imiş,
Yanık gönlümün çilesi var, çekilen derd imiş.
Liyakatın istemezdim, ben ruhsatına talibim,
Senden gelecek lütufla, ben bu aşkta galibim.
Bir dergah kurdum, ehil kalp insan arıyorum.
Gönlünde dilinde bir, Gaspıralı İsmail arıyorum.
Adı Anadolu, tapusu şehit imzalı, yurt arıyorum.
Ahmet Yesevi’den kalma, Erenleri arıyorum.
Biruni, İbni Sina ile Cabir ve Ali Kuşçu gibileri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!