Aşkın kemiklerime kadar işlenmiş..
İnanmiyorsan bel kemiğimden zar yapabilirsin sevgilim...
Salladığın her zar, Dü-SEN gelecektir!
Tutamadığım avuçların gibi
Tutamıyordum zamanı.
Sana gelmek için çıkılan yollarda
Eksik kalıyordum her saat başı.
Haykırışlar geçiyor cadde boyu kapımdan
Çok geçmeden pencereme vuruyor hasretin
Ardı sıra çalınıyor kapı
sanki sen çalarmışsıncasına
Bende sen gelmişsincesine açıyorum kapıyı
Ve sen...
Tüketilen her değerin,
Unutturulan her tarihin ardından
Bize sabretmek kaldı.
Yarınlar daha fazla ne kadar bulanabilir ki?
Birgün mutlaka durulacak sularımız,
Her yeni sende bir eski beni feda ettim
Içimdeki çocuk o huzurlu adamla beraber çoktan benden taşındı
Tekrar yolun duşerse buralara çalarsan eğer o kapıyı,
Haberin olsun içerde kimse yok!
Zaten gözlerimden okursun içi boşaltışmış evler gbi
Artık benimde kiralık olduğumu
Sen hasret taşıyan yolların başladığı dar sokak aralariydin.
Ben yolcundum senin, yorgundum.
Saklamasaydın duvarlarını, kaldırımlara yaslamazdım sırtımı.
Vurgundum sana.
Korkardım birgün cesedimden bakışlarını bulacaklar diye.
Sense hiç korkmazdın birgün, kuytu bir köşede cesedimi bulmalarından. Sen beni içine gömdün, gezip duruyorsun
Yabancının mumu yatsıya kadar yanar.
Sonrasında çok tanıdık bir karanlık gelir,
Yalnızlığı getirir ,
Geceye bağlar
ve gider..
" Bir kibritin ömrü ne kadardır ? "
Bir kendini yakar,
Bir de üç beş sigara.
Kimi zaman da hektarlarca cinayetin
Faili olacak kadar.
Fakat ben,
Her yeni sende bir eski beni feda ettim.
İçimdeki çocuk, o huzurlu adamla beraber
Çoktan benden taşındı.
Tekrar yolun düşerse buralara,
Çalarsan eğer o kapıyı,
Haberin olsun içeride kimse yok!
Bir kabus başlayacakmış uykularda.
Ağlamaklı olacakmış bulutlar.
Adını yıldırımlar yazacakmış.
Ve sen.... Sen gidecekmişsin...
Sanki hiç gelmemiş gibi.
Yaşanmamışcasina o aşk,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!