Dayanamıyorum bayan.
Gece tren vakti,
ağaçlara duvarlara çarpa çarpa,
geleceğim.
Elbiselerimle uzanıvereceğim,
İt oturuşu,dizlerim kucağımda,
seyrediyorum tepenin ucunda,
içinde kovalamaca oynadığımız,
ayçiçeği tarlasını,
arkasında saklanığımız
selvi ağaçlarını.
Yarım yamalak yaptım işlerimi.
Yarım yaşadım günlerimi.
Başım eğikti,
kalabalık caddelerde.
Yani böyle bir hayat.
Yani sensiz.
Bir solukta,
son mahallenin ucundaki,
evin iti farketti,
ben gecenin ortasında,
seni bu şehirde
terkettiğimde,
Sarıp sarmaladım cevherimi.
İçine kattım ömrümü.
Etmedi,
bir gram derdimi.
Daha gerek yok seyrini,
yağmurunu,yıldızını,
Öpücükler gezdir yüzümde,
küçük küçük.
Az az dokun yüreğime,
uzun sürsün koklaşmamız.
Kaldır tüm sınırları.
Nefes alamıyorum.
Aha buramda düğümleniyor.
Tutmak için bıraktığın ağrıları
başım ellerimde.
Yutkunmalarım öksüz.
Otuzunda öğretmen oldum,
Bir yıl sonra evlendim.
İlkmektep birden terk çocuklarımın anasıyla.
Anamın zoruyla.
Ablamın arsasına yaptığım ev beş yıl sürdü.
Ay geçti penceremden,
elinde senin elin.
Fırladım,döküldüm,
düştüm.
Kala kaldım,
dizlerimin üstünde.
Çiçekler uçurdun
ağzından,
daha ilk sayfasını açmadan,
eski defterlerin.
Sonradan hatırladım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!